Offhand İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Offhand İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Offhand İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Offhand (sıfat): planlamadan, önceden hazırlık yapmadan yapılan, spontane olan

1. Offhand, I can’t think of any good ideas for the party. (Planlama yapmadan, parti için iyi fikirler düşünemiyorum.)
2. He gave an offhand comment about the movie without really thinking about it. (Gerçekten düşünmeden, filmin hakkında plansızca bir yorum yaptı.)
3. Her offhand remark offended some of the guests. (Planlamadan yaptığı yorum, bazı misafirlerini kırdı.)
4. I made an offhand remark about his outfit, not realizing he had put a lot of effort into it. (Onun giyim tarzı hakkında plansızca bir yorum yaptım ama aslında çok emek verdiğini fark etmedim.)
5. He gave an offhand wave to his friend as he passed by. (Arkadaşı geçerken ona plansızca bir el salladı.)
6. She made an offhand remark about the weather, not realizing it was a sensitive topic for her friend. (Arkadaşı için hassas bir konu olan hava durumu hakkında plansızca bir yorum yaptı.)
7. He made an offhand decision to quit his job without really thinking it through. (Gerçekten düşünmeden, işinden ayrılmaya karar verdi.)
8. The offhand way she answered the question made it clear she didn’t really know the answer. (Soru hakkında plansızca verdiği cevap, gerçekten cevabı bilmediğini açıkça ortaya koydu.)
9. I made an offhand comment about the food, not realizing it was his grandmother’s recipe. (Onun büyükannesinin tarifi olduğunu bilmeden, yiyecekler hakkında plansızca bir yorum yaptım.)
10. He gave an offhand shrug when asked about his plans for the weekend. (Hafta sonu planları hakkında sorulduğunda, plansızca bir omuz silkmesi yaptı.)
11. Her offhand remark about his weight made him self-conscious. (Onun kilosu hakkında yaptığı plansızca yorum, onu kendine karşı duyarlı hale getirdi.)
12. I made an offhand decision to try the new restaurant without checking the reviews first. (İlk önce yorumları kontrol etmeden, yeni restorana gitmeye karar verdim.)
13. He gave an offhand comment about the painting, not realizing it was worth thousands of dollars. (Binlerce dolar değerinde olduğunu fark etmeden, tablo hakkında plansızca bir yorum yaptı.)
14. Her offhand suggestion for the project turned out to be the best idea. (Proje için yaptığı plansızca öneri, aslında en iyi fikir oldu.)
15. I made an offhand remark about the traffic, not realizing it was a sensitive topic for my friend. (Arkadaşım için hassas bir konu olan trafik hakkında plansızca bir yorum yaptım.)
16. He made an off

16. He made an offhand excuse for being late, not realizing it was the same excuse he had used before. (Daha önce kullandığı aynı bahane olduğunu fark etmeden, geç kalmak için plansızca bir mazeret uydurdu.)
17. Her offhand remark about the music made everyone in the room stop and listen. (Odada bulunan herkesi durdurup dinlemelerine sebep olan, müzik hakkındaki plansızca yorumu oldu.)
18. I made an offhand decision to take a spontaneous trip without really thinking about the logistics. (Lojistik konularını gerçekten düşünmeden, spontane bir seyahat yapmaya karar verdim.)
19. He gave an offhand nod of approval to his colleague’s idea. (Meslektaşının fikrine plansızca bir onay işareti verdi.)
20. Her offhand comment about the book inspired him to read it. (Kitap hakkındaki plansızca yorumu, onu okumaya teşvik etti.)

(Türkçe çeviriler cümlelerin sonunda verilmiştir.)