Disband İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Disband (dağıtmak, feshetmek)
Disband means to break up or dissolve an organization or group.
- The government decided to disband the committee. (Hükümet, komiteyi dağıtmaya karar verdi.)
- The band will disband after their final concert. (Grup, son konserlerinden sonra dağılacak.)
- The members of the club voted to disband it. (Kulüp üyeleri, kulübü feshetmek için oy kullandılar.)
- The team was forced to disband due to financial difficulties. (Takım, mali zorluklar nedeniyle dağılmak zorunda kaldı.)
- The organization was disbanded after the scandal. (Skandalın ardından organizasyon dağıtıldı.)
- The government plans to disband the special task force. (Hükümet, özel görev gücünü feshetmeyi planlıyor.)
- The union threatened to disband if their demands were not met. (Sendika, talepleri karşılanmazsa dağılmayı tehdit etti.)
- The committee decided to disband the project. (Komite, projeyi feshetmeye karar verdi.)
- The group decided to disband and pursue their own individual interests. (Grup, dağılmaya ve kendi bireysel ilgi alanlarını takip etmeye karar verdi.)
- The band was forced to disband after the lead singer quit. (Solisti istifa ettikten sonra grup dağılmak zorunda kaldı.)
- The military unit was disbanded after the war. (Savaştan sonra askeri birim dağıtıldı.)
- The company decided to disband its marketing department. (Şirket, pazarlama departmanını feshetmeye karar verdi.)
- The government ordered the rebel group to disband. (Hükümet, isyancı grubun dağılması için emir verdi.)
- The club was disbanded due to a lack of interest. (Kulüp, ilgi eksikliği nedeniyle feshedildi.)
- The committee decided to disband the subcommittee. (Komite, alt komiteyi feshetmeye karar verdi.)
- The task force was disbanded after completing their mission. (Görevlerini tamamladıktan sonra özel güç dağıtıldı.)
- The company was forced to disband its overseas operations. (Şirket, yurtdışı operasyonlarını feshetmek zorunda kaldı.)
- The organization was disbanded due to a lack of funding. (Finansman eksikliği nedeniyle organizasyon feshedildi.)
- The team was disbanded after failing to win a single game. (Hiçbir maç kazanamadıkları için takım feshedildi.)
- The government is considering whether to disband the department. (Hükümet, departmanı feshetmeyi düşünüyor.)
- The board decided to disband the committee and create a new one. (Yönetim kurulu, komiteyi dağıtmaya ve yeni bir tane oluşturmaya karar verdi.)
- The political party was disbanded after losing the election. (Seçimi kaybettikten sonra siyasi parti dağıtıldı.)
- The band members had a disagreement, and they decided to disband. (Grup üyeleri arasında bir anlaşmazlık çıktı ve grup dağılmaya karar verdi.)
- The organization was forced to disband due to legal issues. (Hukuki sorunlar nedeniyle organizasyon dağıtılmak zorunda kaldı.)
- The company was ordered to disband its subsidiary due to anti-trust regulations. (Rekabet karşıtı düzenlemeler nedeniyle şirket, yan kuruluşunu feshetmesi için emir aldı.)
- The committee decided to disband and transfer their responsibilities to another group. (Komite, dağılmaya ve sorumluluklarını başka bir gruba devretmeye karar verdi.)
- The team was disbanded, and the players were released from their contracts. (Takım dağıtıldı ve oyuncular sözleşmelerinden serbest bırakıldı.)
- The government decided to disband the national guard. (Hükümet, milli muhafızları feshetmeye karar verdi.)
- The union was disbanded after a long and bitter strike. (Uzun ve acımasız bir grevden sonra sendika feshedildi.)
- The organization decided to disband their local chapter. (Organizasyon, yerel bölümünü dağıtmaya karar verdi.)
Hemen Yorum Yaz