Offensive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Offensive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Offensive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Offensive kelimesi Türkçede “Saldırgan” anlamına gelmektedir. İngilizcede ise “hakaret edici veya rahatsız edici” anlamına gelir. Offensive kelimesi cümle içinde sıkça kullanılan bir kelime olmasına rağmen, kullanımında dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. İşte offensive kelimesinin örnek cümleleri:

1. The football player made an offensive gesture to the opposing team’s fans. (Futbol oyuncusu, rakip takımın taraftarlarına saldırgan bir jest yaptı.)
2. The comedian’s jokes were offensive to some members of the audience. (Komedyenin şakaları, izleyicilerin bazı üyeleri için rahatsız ediciydi.)
3. The company’s ad campaign was deemed offensive by many customers. (Şirketin reklam kampanyası, birçok müşteri tarafından saldırgan bulundu.)
4. The politician’s remarks were highly offensive and sparked outrage among many people. (Politikacının açıklamaları çok saldırgan ve birçok insanın öfkesini uyandırdı.)
5. His tone was so offensive that I had to leave the room. (Tonu o kadar saldırgan ve rahatsız ediciydi ki odadan çıkmak zorunda kaldım.)
6. The graffiti on the wall was highly offensive and disrespectful. (Duvarlardaki graffiti, çok saldırgan ve saygısızdı.)
7. The teacher’s comments were considered offensive and inappropriate by some students. (Öğretmenin yorumları, bazı öğrenciler tarafından saldırgan ve uygunsuz olarak kabul edildi.)
8. The movie’s use of offensive language and crude humor turned off many viewers. (Filmin, saldırgan dil ve kaba mizah kullanımı, birçok izleyiciyi soğuttu.)
9. The customer’s behavior was offensive and caused a scene in the store. (Müşterinin davranışı saldırgan ve mağazada bir sahne çıkardı.)
10. The article contained offensive content and was criticized by many readers. (Makale, saldırgan içerikler içeriyordu ve birçok okuyucu tarafından eleştirildi.)
11. His racist comments were highly offensive and hurtful to many people. (Onun ırkçı yorumları, birçok insan için çok saldırgan ve inciticiydi.)
12. The company’s policy on diversity was seen as offensive and discriminatory by some employees. (Şirketin çeşitlilik politikası, bazı çalışanlar tarafından saldırgan ve ayrımcı olarak görüldü.)
13. The student’s use of offensive language led to a suspension from school. (Öğrencinin saldırgan dil kullanımı, okuldan uzaklaştırılmasına neden oldu.)
14. The comedian’s offensive jokes crossed the line and caused a backlash from the audience. (Komedyenin saldırgan şakaları,

izleyicilerden tepki çekti ve sınırı aştı.)
15. The athlete’s offensive behavior resulted in a fine from the league. (Sporcunun saldırgan davranışı, ligden bir ceza almasına neden oldu.)

16. The singer’s lyrics were considered offensive and disrespectful to a particular community. (Şarkıcının sözleri, belirli bir topluma karşı saldırgan ve saygısız olarak kabul edildi.)
17. The company’s advertising campaign featured offensive stereotypes and was criticized for perpetuating harmful ideas. (Şirketin reklam kampanyası, saldırgan kalıplar içeriyordu ve zararlı fikirleri sürdürmekle eleştirildi.)
18. The coach’s offensive remarks about the opposing team caused controversy and backlash. (Antrenörün rakip takım hakkındaki saldırgan açıklamaları tartışma ve tepkiye neden oldu.)
19. The use of offensive language in the workplace is not tolerated and can result in disciplinary action. (İşyerinde saldırgan dil kullanımı tolere edilmez ve disiplin işlemine neden olabilir.)
20. The social media post contained offensive content and was flagged for violating community guidelines. (Sosyal medya gönderisi, saldırgan içerikler içeriyordu ve topluluk kurallarını ihlal ettiği için işaretlendi.)

NOT: Yukarıdaki örnek cümleler, offensive kelimesinin sadece olumsuz anlamına işaret etmektedir. Ancak bazı durumlarda offensive kelimesi, askeri veya spor terimleri gibi farklı anlamlarda da kullanılabilir. Bu nedenle, kelimenin kullanımında bağlamın dikkatlice değerlendirilmesi gerekmektedir.