Odour İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Odour İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Odour (Koku) İle İlgili Cümleler

Odour kelimesi, kokuyu ifade eden İngilizce bir kelime olarak kullanılır. Aşağıda odour kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle verilmiştir:

1. The odour of freshly baked bread filled the bakery. (Taze pişmiş ekmek kokusu fırını doldurdu.)
2. The odour of rotten eggs was unbearable. (Çürümüş yumurta kokusu dayanılmazdı.)
3. He put on too much cologne, and the odour was overpowering. (Çok fazla kolonya sıktı ve kokusu eziciydi.)
4. The odour of roses filled the garden. (Gül kokusu bahçeyi doldurdu.)
5. She couldn’t stand the odour of fish. (Balık kokusunu kaldıramadı.)
6. The odour of burnt popcorn lingered in the kitchen. (Yanmış mısır kokusu mutfağa sinmişti.)
7. The odour of the perfume reminded her of her grandmother. (Parfüm kokusu ona büyükannesini hatırlattı.)
8. The odour of gasoline made her feel nauseous. (Benzin kokusu onu bulantı hissiyle karşı karşıya bıraktı.)
9. The odour of chlorine indicated that the pool had just been cleaned. (Klor kokusu havuzun yeni temizlendiğini gösteriyordu.)
10. The odour of fresh paint filled the room. (Taze boya kokusu odayı doldurdu.)
11. She tried to mask the odour of cigarette smoke with air freshener. (Sigara dumanı kokusunu hava temizleyici ile örtmeye çalıştı.)
12. The odour of wet dog filled the room. (Islak köpek kokusu odayı doldurdu.)
13. The odour of curry filled the kitchen. (Köri kokusu mutfakta yayıldı.)
14. The odour of bleach indicated that the bathroom had been cleaned. (Çamaşır suyu kokusu banyonun temizlendiğini gösteriyordu.)
15. The odour of the flowers was heavenly. (Çiçeklerin kokusu cennet gibiydi.)
16. The odour of the old books reminded her of her childhood. (Eski kitapların kokusu ona çocukluğunu hatırlattı.)
17. The odour of the sea filled the air. (Deniz kokusu havayı doldurdu.)
18. The odour of freshly brewed coffee woke her up. (Taze demlenmiş kahve kokusu onu uyandırdı.)
19. The odour of burnt toast filled the kitchen. (Yanmış tost kokusu mutfağı doldurdu.)
20. The odour of the flowers attracted bees to the garden. (Çiçek kokusu arıları bahçeye çekti.)

21. The strong odour of garlic was coming from the kitchen. (Mutfaktan güçlü sarımsak kokusu geliyordu.)
22. The odour of smoke filled the room after the fire. (Yangından sonra odayı duman kokusu kapladı.)
23. The odour of the sea air made her feel refreshed. (Deniz havası kokusu onu ferahlattı.)
24. The strong odour of the chemical cleaner was overwhelming. (Kimyasal temizleyicinin yoğun kokusu eziciydi.)
25. The odour of the freshly mowed grass was pleasant. (Taze biçilmiş çimen kokusu hoştu.)
26. The odour of the oil paint was strong and distinctive. (Yağlı boya kokusu güçlü ve belirgindi.)
27. The odour of the candles filled the room with a warm glow. (Mumların kokusu odayı sıcak bir ışıkla doldurdu.)
28. The odour of the spices filled the air in the kitchen. (Baharatların kokusu mutfakta havayı doldurdu.)
29. The unpleasant odour of the garbage truck was hard to ignore. (Çöp kamyonunun hoş olmayan kokusu görmezden gelinemezdi.)
30. The fresh odour of the laundry detergent made the clothes smell clean. (Çamaşır deterjanının taze kokusu, giysilerin temiz kokmasını sağladı.)