Odor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Odor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Odor İle İlgili Cümleler:

Odor, Türkçe karşılığı olarak “koku” anlamına gelir. İngilizce cümlelerde kullanımına örnekler:

1. The odor of freshly baked bread filled the kitchen. (Taze pişmiş ekmek kokusu mutfakta yayıldı.)
2. I can’t stand the odor of cigarettes. (Sigara kokusuna dayanamıyorum.)
3. The odor from the trash can was unbearable. (Çöp kutusundan gelen koku dayanılmazdı.)
4. The odor of lavender is very soothing. (Lavanta kokusu çok rahatlatıcıdır.)
5. The odor of the flowers in the garden was lovely. (Bahçedeki çiçeklerin kokusu çok güzeldi.)
6. The odor of the perfume was too strong for my liking. (Parfümün kokusu benim hoşuma gitmedi.)
7. The odor of the food made my mouth water. (Yemek kokusu ağzımın suyunu akıttı.)
8. The odor of the cleaning solution was overpowering. (Temizlik çözeltisinin kokusu baskındı.)
9. The odor of the cologne reminded me of my grandfather. (Kolon’un kokusu dedemi hatırlattı.)
10. The odor of the paint was making me dizzy. (Boyadan gelen koku beni baş döndürüyordu.)
11. The odor of the spices in the soup was heavenly. (Çorbadaki baharatların kokusu cennet gibiydi.)
12. The odor of the sea air was invigorating. (Deniz havasının kokusu canlandırıcıydı.)
13. The odor of the gas leak was alarming. (Gaz sızıntısından gelen koku endişe vericiydi.)
14. The odor of the skunk was overpowering. (Sansarın kokusu baskındı.)
15. The odor of the freshly cut grass was refreshing. (Taze kesilmiş çimen kokusu ferahlatıcıydı.)
16. The odor of the incense was calming. (Tütsünün kokusu sakinleştiriciydi.)
17. The odor of the candles created a relaxing atmosphere. (Mumların kokusu rahatlatıcı bir atmosfer yarattı.)
18. The odor of the leather couch was comforting. (Deri koltuğun kokusu rahatlatıcıydı.)
19. The odor of the new car was exciting. (Yeni arabanın kokusu heyecan vericiydi.)
20. The odor of the ocean reminded me of my childhood vacations. (Denizin kokusu çocukluğumda gittiğim tatilleri hatırlattı.)

21. The odor of the flowers in the meadow was overwhelming. (Çayırda ki çiçeklerin kokusu baskındı.)
22. The odor of the freshly brewed coffee woke me up. (Taze demlenmiş kahvenin kokusu beni uyandırdı.)
23. The odor of the hospital disinfectant was unpleasant. (Hastane dezenfektanının kokusu hoş değildi.)
24. The odor of the wet dog was not pleasant. (Islak köpeğin kokusu hoş değildi.)
25. The odor of the bakery made me crave for pastries. (Fırının kokusu tatlı isteği uyandırdı.)
26. The odor of the forest was refreshing. (Ormanın kokusu ferahlatıcıydı.)
27. The odor of the laundry detergent was too strong. (Çamaşır deterjanının kokusu çok baskındı.)
28. The odor of the freshly cut onions made my eyes water. (Taze kesilmiş soğanın kokusu gözlerimi yaşarttı.)
29. The odor of the burning wood in the fireplace was comforting. (Şöminedeki yanmış odun kokusu rahatlatıcıydı.)
30. The odor of the wet soil after the rain was refreshing. (Yağmurdan sonra ıslak toprağın kokusu ferahlatıcıydı.)