Obstruction İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Obstruction İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Obstruction Nedir?

Obstruction, “engel”, “tıkanıklık” veya “engelleme” anlamına gelen bir İngilizce kelime olarak kullanılır. Genellikle fiziksel veya siyasi bir durumu tanımlamak için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. The traffic obstruction caused a huge delay. (Trafik engeli büyük bir gecikmeye neden oldu.)
2. He was charged with obstruction of justice. (Adaleti engelleme suçundan suçlandı.)
3. The tree was an obstruction to the view. (Ağaç manzarayı engelliyordu.)
4. The players created an obstruction to block the opponent’s shot. (Oyuncular, rakibin şutunu engellemek için bir engel oluşturdular.)
5. The broken pipe caused an obstruction in the drainage system. (Kırık boru, drenaj sisteminde bir tıkanıklığa neden oldu.)
6. The obstruction of the airways made it difficult to breathe. (Hava yollarının tıkanması nefes almayı zorlaştırdı.)
7. The obstruction of the river caused flooding in the area. (Nehrin tıkanması, bölgede sel baskınlarına neden oldu.)
8. The politician was accused of obstruction of the legislative process. (Politikacı, yasama sürecini engellemekle suçlandı.)
9. The fence was an obstruction to the construction of the building. (Çit, binanın inşasına engel oldu.)
10. The obstruction on the sidewalk made it difficult for pedestrians to pass. (Kaldırımdaki engel, yayaların geçmesini zorlaştırdı.)
11. The obstruction in the pipe caused the water to back up. (Boru içindeki tıkanıklık, suyun geri tepmesine neden oldu.)
12. The obstruction of the justice system delayed the trial. (Adalet sisteminin engellenmesi, davanın gecikmesine neden oldu.)
13. The obstruction of the view was caused by the fog. (Manzaranın engellenmesi sis tarafından neden oldu.)
14. The obstruction of the road was caused by a fallen tree. (Yolun engellenmesi, devrilmiş bir ağaçtan kaynaklandı.)
15. The obstruction of the entrance prevented people from entering the building. (Girişin engellenmesi, insanların binaya girmesini önledi.)
16. The obstruction of the artery caused a heart attack. (Arterin tıkanması kalp krizine neden oldu.)
17. The obstruction of the ventilation system caused poor air quality. (Havalandırma sisteminin engellenmesi, kötü hava kalitesine neden oldu.)
18. The obstruction of the path was caused by a landslide. (Yolun engellenmesi, bir toprak kaymasından kaynaklandı.)
19. The obstruction of the progress of the project was due to lack of funding. (Projenin ilerlemesinin engellenmesi, yeterli fon eksikliğinden kaynaklandı.)
20. The obstruction of the peace talks led to an escalation of the conflict. (Barış görüşmeler

engellenmesi, çatışmanın tırmanmasına neden oldu.)

Türkçe Karşılıklar:

1. Trafik engeli
2. Adaleti engelleme
3. Manzara engeli
4. Rakibin şutunu engelleme
5. Drenaj tıkanıklığı
6. Hava yolu tıkanıklığı
7. Nehir tıkanıklığı
8. Yasama sürecini engelleme
9. İnşaat engeli
10. Yaya geçişi engeli
11. Boru tıkanıklığı
12. Adalet sistemi engeli
13. Sis engeli
14. Yol engeli
15. Giriş engeli
16. Arter tıkanıklığı
17. Havalandırma engeli
18. Yol engeli
19. Proje ilerleme engeli
20. Barış görüşmeleri engeli