Objectify İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Objectify İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Objectify Nedir?

Objectify, bir şeyi insan dışı bir varlık olarak ele almak anlamına gelen bir fiildir. Bu kelime sıklıkla, özellikle kadınları sadece cinsel nesneler olarak gören bir davranış biçimini ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. She felt objectified by the way her male colleagues talked about her body. (Onun erkek meslektaşları vücudu hakkında konuşurken, kendisini objeleştirilmiş hissetti.)
  2. The advertisement objectified women, reducing them to nothing more than sexual objects. (Reklam kadınları objeleştirerek, onları sadece cinsel objeler olarak indirgedi.)
  3. It’s wrong to objectify someone just because of their physical appearance. (Sadece fiziksel görünümleri nedeniyle birisini objeleştirmek yanlıştır.)
  4. The male gaze often leads to the objectification of women in media. (Erkek bakışı sık sık medyada kadınların objeleştirilmesine yol açar.)
  5. The music video was criticized for objectifying women and promoting harmful stereotypes. (Müzik videosu kadınları objeleştirerek ve zararlı stereotipleri teşvik ettiği için eleştirildi.)
  6. Objectifying someone is a dehumanizing act. (Birisini objeleştirmek insansızlaştırıcı bir eylemdir.)
  7. He had a tendency to objectify his partners and treat them as objects for his own pleasure. (O, eşlerini objeleştirmeye ve onları kendi zevki için nesne olarak ele almaya meyilli idi.)
  8. The objectification of women in the media is a serious problem that needs to be addressed. (Kadınların medyada objeleştirilmesi, ele alınması gereken ciddi bir sorundur.)
  9. It’s important to recognize the harm that can come from objectifying people. (İnsanları objeleştirmenin neden olabileceği zararı tanımak önemlidir.)
  10. She refused to be objectified and demanded to be treated with respect. (O, objeleştirilmeyi reddetti ve saygıyla davranılmasını talep etti.)
  11. Objectifying someone based on their race or ethnicity is a form of discrimination. (Birisinin ırkına veya etnik kökenine dayalı olarak objeleştirmek ayrımcılık biçimidir.)
  12. The objectification of men in media is often overlooked, but it is still a problem. (Medyada erkeklerin objeleştirilmesi sık sık göz ardı edilir, ancak hala bir sorundur.)
  13. Objectifying someone takes away their agency and reduces them to a mere object. (Birisinin objeleştirilmesi, onların etkinliğini alır ve onları sadece bir nesne olarak indirger.)
  14. The fashion industry has been criticized for objectifying young girls and promoting unhealthy body standards. (Moda endüstrisi, genç kızları objeleştirerek ve sağlıksız beden standartlarını teşvik ettiği
  1. Objectification can lead to harmful behaviors, such as sexual harassment and assault. (Objeleştirme, cinsel taciz ve saldırı gibi zararlı davranışlara yol açabilir.)
  2. The objectification of women has been deeply ingrained in our culture for centuries. (Kadınların objeleştirilmesi, yüzyıllardır kültürümüze kök salmış durumda.)
  3. By objectifying someone, you are reducing them to nothing more than a collection of body parts. (Birisini objeleştirerek, onları sadece beden parçalarının bir koleksiyonuna indirgiyorsunuz.)
  4. The movie industry has a long history of objectifying women and promoting unrealistic beauty standards. (Film endüstrisi, kadınları objeleştirme ve gerçekçi olmayan güzellik standartlarını teşvik etme konusunda uzun bir geçmişe sahiptir.)
  5. Objectification perpetuates harmful gender roles and reinforces gender inequality. (Objeleştirme, zararlı cinsiyet rollerini sürdürür ve cinsiyet eşitsizliğini pekiştirir.)
  6. It’s important to see people as individuals and not just objects to be used for our own purposes. (İnsanları kendi amaçlarımız için kullanılabilecek nesneler olarak görmek yerine, bireyler olarak görmek önemlidir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.