Directness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Directness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Directness Nedir?

Directness, açık, net ve açık sözlü olmayı ifade eder. İletişimde doğrudan ifade etmek, çevresel faktörlerin etkisini azaltarak hedefe ulaşmayı hızlandıran bir iletişim yöntemidir.

Örnek Cümleler:

  1. He was very direct about his feelings. (His duyguları hakkında çok açıktı.)
  2. She always speaks with directness and honesty. (O her zaman doğrudan ve dürüst konuşur.)
  3. Can you give me some direct feedback on my presentation? (Sunumum hakkında bana doğrudan geri bildirim verebilir misin?)
  4. The direct approach is usually the best way to handle difficult situations. (Zor durumlarla başa çıkmak için doğrudan yaklaşım genellikle en iyi yoldur.)
  5. He took a very direct route to the airport. (O, havaalanına çok doğrudan bir rota izledi.)
  6. I appreciate your directness in telling me the truth. (Bana doğruyu söylemek için doğrudan olmanı takdir ediyorum.)
  7. She prefers direct communication instead of beating around the bush. (O, lafı dolandırmak yerine doğrudan iletişimi tercih eder.)
  8. His direct manner can be intimidating to some people. (Onun doğrudan tarzı bazı insanlar için korkutucu olabilir.)
  9. I need you to be more direct with me about your expectations. (Beklentilerin hakkında bana daha doğrudan olmanı istiyorum.)
  10. The manager’s direct approach helped resolve the conflict quickly. (Yöneticinin doğrudan yaklaşımı, çatışmayı hızlı bir şekilde çözmeye yardımcı oldu.)
  11. Her directness may seem harsh at times, but it’s necessary in her line of work. (Onun doğrudanlığı bazen sert gibi görünebilir, ancak işinde gereklidir.)
  12. If you want to succeed in business, you need to be direct and assertive. (İş hayatında başarılı olmak istiyorsanız, doğrudan ve iddialı olmanız gerekir.)
  13. She appreciated his direct answer, even though it wasn’t what she wanted to hear. (Onun doğrudan cevabını takdir etti, hatta duymak istediği şey olmasa da.)
  14. Being direct can sometimes be uncomfortable, but it’s better than beating around the bush. (Doğrudan olmak bazen rahatsız edici olabilir,

    ancak lafı dolandırmaktan iyidir.)

  15. The coach’s direct feedback helped the team improve their performance. (Koçun doğrudan geri bildirimi, takımın performansını artırmalarına yardımcı oldu.)
  16. He appreciated her direct approach to problem-solving. (Sorun çözme konusunda doğrudan yaklaşımını takdir etti.)
  17. His directness in negotiations often gets him what he wants. (Müzakerelerdeki doğrudanlığı, genellikle istediği şeyi almasına yardımcı olur.)
  18. They were impressed with her direct and confident presentation. (Onların doğrudan ve kendinden emin sunumuna hayran kaldılar.)
  19. It’s important to be direct when discussing sensitive topics. (Hassas konuları tartışırken doğrudan olmak önemlidir.)
  20. The direct route may not always be the fastest, but it’s usually the most efficient. (Doğrudan rota her zaman en hızlısı olmayabilir, ancak genellikle en verimlisidir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.