Obedient İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Obedient
Obedient kelimesi Türkçede “itaatkâr” anlamına gelir. Bir kişinin kurallara, otoriteye veya yönlendirmeye uygun olduğunu ifade eder.
Örnek cümleler:
- She is always obedient to her parents. (O, her zaman ebeveynlerine itaatkar.)
- The dog is obedient to its owner’s commands. (Köpek, sahibinin emirlerine itaatkardır.)
- The students were obedient during the exam. (Öğrenciler sınavda itaatkarlardı.)
- The army requires strict obedience from its soldiers. (Ordu, askerlerinden sıkı itaati gerektirir.)
- He was always obedient to his teacher. (O, her zaman öğretmenine itaatkar oldu.)
- The employee was praised for his obedient behavior. (Çalışan, itaatkar davranışlarından dolayı övüldü.)
- The obedient child did as she was told. (İtaatkâr çocuk, söyleneni yaptı.)
- The horse was very obedient and easy to train. (At çok itaatkardı ve eğitmesi kolaydı.)
- The robot was programmed to be obedient to its human masters. (Robot, insan efendilerine itaatkar olmak için programlanmıştı.)
- The nanny was pleased with the children’s obedient behavior. (Dadı, çocukların itaatkar davranışlarından memnun kaldı.)
- The obedient dog walked by his owner’s side. (İtaatkâr köpek, sahibinin yanında yürüdü.)
- The teacher appreciated the students’ obedient attitude in class. (Öğretmen, sınıfta öğrencilerin itaatkar tutumunu takdir etti.)
- The obedient soldier followed orders without question. (İtaatkâr asker, sorgusuz sualsiz emirlere uymuştur.)
- The obedient servant did everything her master asked. (İtaatkâr hizmetçi, efendisinin istediği her şeyi yaptı.)
- The dog’s obedient nature made it a great companion. (Köpeğin itaatkâr doğası onu harika bir arkadaş yaptı.)
- The child’s obedient behavior impressed her parents. (Çocuğun itaatkar davranışı ebeveynlerini etkiledi.)
- The obedient cat always came when called. (İtaatkâr kedi, her çağrıldığında geldi.)
- The student’s obedient behavior helped create a positive learning environment. (Öğrencinin itaatkar davranışı, olumlu bir öğrenme ortamı yaratmaya yardımcı oldu.)
- The puppy was quick to learn and obedient to its owner. (Yavru köpek hızlı öğrenir ve sahibine itaatkardı.)
- The manager expected all employees to be obedient to company policies. (Yönetici, tüm çalışanların şirket politikalarına itaatkar olmasını bekliyordu.)
- The obedient child never talked back to her parents. (İtaatkâr çocuk, ebeveynlerine karşı hiç tartışmazdı.)
- The captain demanded obedience from his crew. (Kaptan, mürettebatından itaati talep etti.)
- The obedient dog never chewed on the furniture. (İtaatkâr köpek, hiç mobilyalara çiğnemezdi.)
- The obedient employee always finished his tasks on time. (İtaatkâr çalışan, görevlerini her zaman zamanında bitirdi.)
- The parents were pleased with their children’s obedient behavior at the dinner table. (Ebeveynler, çocuklarının yemek masasında itaatkar davranışından memnun kaldılar.)
- The obedient student always listened carefully to the teacher’s instructions. (İtaatkâr öğrenci, öğretmenin talimatlarını her zaman dikkatle dinledi.)
- The dog’s obedience made it easy for the owner to take it for a walk. (Köpeğin itaatkârlığı, sahibinin onu yürüyüşe çıkarmasını kolaylaştırdı.)
- The obedient child helped with household chores without being asked. (İtaatkâr çocuk, istenmeden ev işlerine yardım etti.)
- The soldier’s obedience was crucial for the success of the mission. (Askerin itaatkârlığı, görevin başarısı için hayati önem taşıyordu.)
- The obedient cat always used the litter box. (İtaatkâr kedi, her zaman kum kabını kullanırdı.)
Türkçe karşılıklar:
- itaatkar
- uysal
- boyun eğen
- disiplinli
- uslu
- tabi
- söz dinleyen
- itaatli
- eğitilebilir
- kulak veren
- özenli
- sadık
- işine bağlı
- kontrol edilebilir
- teslimiyetçi
- uyumlu
- güvenilir
- emirleri yerine getiren
- yönetilebilir
- hizmetkâr
Hemen Yorum Yaz