Nutcase İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Nutcase İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Nutcase Nedir?

Nutcase, Türkçe karşılığı “çılgın” veya “deli” olan bir İngilizce kelime. Bu kelime, genellikle bir kişi hakkında kullanılır ve kişinin anlamsız veya mantıksız davranışlarına veya sözlerine atıfta bulunur.

Örnek Cümleler:

  1. I’m not getting in a car with that nutcase driver. (O çılgın şoförle arabaya binmeyeceğim.)
  2. Don’t pay attention to him, he’s a nutcase. (Ona dikkat etme, o bir çılgın.)
  3. She’s a total nutcase when it comes to cleanliness. (Temizlik konusunda tam bir deli.)
  4. I can’t believe I’m friends with a nutcase like him. (Onun gibi bir çılgınla arkadaş olduğuma inanamıyorum.)
  5. The nutcase was shouting and causing a scene in the middle of the restaurant. (Çılgın, restoranın ortasında bağırıp olay çıkarıyordu.)
  6. I think that politician is a complete nutcase. (O siyasetçinin tam bir deli olduğunu düşünüyorum.)
  7. Everyone thought she was a nutcase for quitting her job to travel the world. (İşinden ayrılıp dünya turuna çıkmak için kafasının karışık olduğunu herkes düşündü.)
  8. His crazy ideas make him seem like a total nutcase. (Delice fikirleri onu tam bir deli gibi gösteriyor.)
  9. The nutcase was running around the park, yelling at the top of his lungs. (Çılgın, parkta koşuyor ve boğazından bağırıyordu.)
  10. I don’t want to deal with that nutcase customer again. (O çılgın müşteriyle tekrar uğraşmak istemiyorum.)
  11. His behavior was so bizarre that everyone thought he was a nutcase. (Davranışları o kadar tuhaftı ki, herkes onun bir deli olduğunu düşündü.)
  12. I don’t think he’s a nutcase, he’s just eccentric. (Onun bir çılgın olmadığını, sadece tuhaf olduğunu düşünüyorum.)
  13. The nutcase was dancing wildly in the middle of the street. (Çılgın, sokak ortasında çılgınca dans ediyordu.)
  14. I’m not going to that party if that nutcase is going to be there. (O çılgın orada olacaksa o partiye gitmeyeceğim.)
  15. The professor’s nutcase theories were not taken seriously by his colleagues. (Profesörün çılgın teorileri meslektaşları tarafından ciddiye alınmadı.)
  16. That nutcase is always causing trouble. (O çılgın her zaman sorun çıkarıyor.)
  17. The movie was about a nutcase who believed he was from another planet. (Film, kendisinin başka bir gezegenden geldiğine inanan bir çılgın hakkındaydı.)
  18. I don’t know why
  1. The nutcase was ranting and raving about the end of the world. (Çılgın, dünyanın sonunun geldiği konusunda feryat ediyordu.)
  2. I thought my neighbor was a nutcase until I found out he was actually an artist. (Komşumun bir deli olduğunu düşündüm ama aslında bir sanatçı olduğunu öğrendim.)

Türkçe Karşılıkları:

  1. O çılgın şoförle arabaya binmeyeceğim.
  2. Ona dikkat etme, o bir çılgın.
  3. Temizlik konusunda tam bir deli.
  4. Onun gibi bir çılgınla arkadaş olduğuma inanamıyorum.
  5. Çılgın, restoranın ortasında bağırıp olay çıkarıyordu.
  6. O siyasetçinin tam bir deli olduğunu düşünüyorum.
  7. İşinden ayrılıp dünya turuna çıkmak için kafasının karışık olduğunu herkes düşündü.
  8. Delice fikirleri onu tam bir deli gibi gösteriyor.
  9. Çılgın, parkta koşuyor ve boğazından bağırıyordu.
  10. O çılgın müşteriyle tekrar uğraşmak istemiyorum.
  11. Davranışları o kadar tuhaftı ki, herkes onun bir deli olduğunu düşündü.
  12. Onun bir çılgın olmadığını, sadece tuhaf olduğunu düşünüyorum.
  13. Çılgın, sokak ortasında çılgınca dans ediyordu.
  14. O çılgın orada olacaksa o partiye gitmeyeceğim.
  15. Profesörün çılgın teorileri meslektaşları tarafından ciddiye alınmadı.
  16. O çılgın her zaman sorun çıkarıyor.
  17. Film, kendisinin başka bir gezegenden geldiğine inanan bir çılgın hakkındaydı.
  18. Bilmiyorum neden.
  19. Çılgın, dünyanın sonunun geldiği konusunda feryat ediyordu.
  20. Komşumun bir deli olduğunu düşündüm ama aslında bir sanatçı olduğunu öğrendim.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.