Nowhere İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Nowhere İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Nowhere ile İlgili Cümleler

Nowhere kelimesi Türkçede “hiçbir yer” anlamına gelir. Aşağıda, Nowhere kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle verilmiştir:

1. I have nowhere to go. (Hiçbir yere gitmek için yerim yok.)
2. He came out of nowhere. (Hiçbir yerden çıktı.)
3. She was going nowhere in her career. (Kariyerinde hiçbir yere gitmiyordu.)
4. The town is in the middle of nowhere. (Şehir hiçbir yerde ortasında bulunuyor.)
5. Nowhere is safe during a tornado. (Tornadoda hiçbir yer güvenli değil.)
6. They found themselves lost in the middle of nowhere. (Kendilerini hiçbir yerde kaybolmuş buldular.)
7. The letter came from nowhere. (Mektup hiçbir yerden geldi.)
8. This book will take you nowhere. (Bu kitap seni hiçbir yere götürmeyecek.)
9. The music seemed to come from nowhere. (Müzik hiçbir yerden geliyormuş gibi göründü.)
10. We searched everywhere, but found it nowhere. (Her yerde aradık ama hiçbir yerde bulamadık.)
11. She is going nowhere fast with that attitude. (O tutumla hızlı bir şekilde hiçbir yere gitmiyor.)
12. Nowhere else in the world can you find such beauty. (Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar güzelliği bulamazsınız.)
13. He was stranded in nowhere land. (O, hiçbir yerde mahsur kaldı.)
14. You can’t get there from nowhere. (Oraya hiçbir yerden ulaşamazsın.)
15. The movie was going nowhere until the plot twist. (Filmin hikayesi, sürpriz sonuca kadar hiçbir yere gitmiyordu.)
16. I am nowhere near finished with this project. (Bu projeyle hiçbir yere yakın bitmedim.)
17. You can’t run away from your problems, you’ll just end up nowhere. (Sorunlarından kaçamazsın, sadece hiçbir yere varırsın.)
18. His life was going nowhere until he found his passion. (Hayatı, tutkusunu bulana kadar hiçbir yere gitmiyordu.)
19. The bus stop is nowhere near here. (Otobüs durağı buraya hiçbir yere yakın değil.)
20. They have nowhere else to go but forward. (İleriden başka gidecek hiçbir yerleri yok.)

21. The restaurant was hidden in a corner of nowhere. (Restoran, hiçbir yerin bir köşesinde gizlenmişti.)
22. I felt like I was going nowhere in my personal life. (Kişisel hayatımda hiçbir yere gitmediğimi hissettim.)
23. She looked around, realizing she was nowhere she recognized. (Etrafa baktı ve tanıdığı hiçbir yer olmadığını fark etti.)
24. This road leads nowhere, we need to turn back. (Bu yol hiçbir yere gitmiyor, geri dönmeliyiz.)
25. He seemed to be talking to nowhere in particular. (Hiçbir yere özel olarak konuşuyormuş gibi görünüyordu.)
26. The project was a failure and ended up going nowhere. (Proje başarısız oldu ve hiçbir yere gitmedi.)
27. She’s been running in circles and getting nowhere. (O, daireler çiziyor ve hiçbir yere varmıyor.)
28. The car broke down in the middle of nowhere. (Araba, hiçbir yerde arıza yaptı.)
29. He was going nowhere in life until he found a mentor. (Mentorunu bulana kadar hayatta hiçbir yere gitmiyordu.)
30. They were stranded in nowhere with no supplies. (Malzemeleri olmadan hiçbir yerde mahsur kaldılar.)

Nowhere kelimesi, birçok farklı bağlamda kullanılabilen çok yönlü bir kelime olduğu için, bu örnek cümlelerde çeşitli anlamlar ve kullanımlar bulunmaktadır.