Notwithstanding İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Notwithstanding İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İLE İLGİLİ CÜMLELER İNGİLİZCE ANLAMI VE ÖRNEKLERİ


İngilizce Anlamı: with


İle, birlikte, beraber anlamlarına gelir. İki şeyin bir arada yapılmasını ifade eder.

Örnek Cümleler:

  1. I always drink coffee with milk. (Ben her zaman sütlü kahve içerim.)
  2. He went to the movies with his friends. (O, arkadaşlarıyla birlikte sinemaya gitti.)
  3. I exercise with my sister every day. (Ben her gün kardeşimle birlikte egzersiz yaparım.)
  4. She cooked dinner with her mother. (O, annesiyle birlikte akşam yemeği pişirdi.)
  5. They are going on vacation with their family. (Onlar ailesiyle birlikte tatile çıkacaklar.)
  6. The dog played with the ball in the park. (Köpek top ile parkta oynadı.)
  7. I learned how to play guitar with my teacher. (Ben öğretmenimle birlikte gitar çalmayı öğrendim.)
  8. She decorated the house with her sister for Christmas. (O, kardeşiyle birlikte evi Noel için dekore etti.)
  9. He prepared the presentation with his colleague. (O, meslektaşıyla birlikte sunumu hazırladı.)
  10. We went shopping with our friends. (Biz arkadaşlarımızla birlikte alışverişe çıktık.)
  11. She went to the beach with her boyfriend. (O, erkek arkadaşıyla birlikte plaja gitti.)
  12. I always read books with a cup of tea. (Ben her zaman bir fincan çayla birlikte kitap okurum.)
  13. They made a cake with their grandmother. (Onlar büyükanneleriyle birlikte kek yaptılar.)
  14. The kids played with their toys in the living room. (Çocuklar oyuncaklarıyla oturma odasında oynadılar.)
  15. She studied for her exams with her classmates. (O, sınavlarına sınıf arkadaşlarıyla birlikte çalıştı.)
  16. He watched the football game with his father. (O, babasıyla birlikte futbol maçı izledi.)
  17. They went on a hike with their dog. (Onlar köpekleriyle birlikte yürüyüşe çıktılar.)
  18. She listened to music with her headphones on. (O, kulaklığı takılı müzik dinledi.)
  19. He cooked a meal with his girlfriend. (O, kız arkadaşıyla birlikte bir yemek pişirdi.)
  20. They celebrated their anniversary with champagne. (Onlar yıldönümlerini şampanya ile kutladılar.)

İngilizce Anlamı: about


İle, hakkında, ile ilgili anlamlarına gelir. Bir şeyin konusu veya içeriği hakkında bilgi verir.

Örnek Cümleler:

  1. We had a conversation about our future plans. (Biz gelecek planlarımız hakkında bir konuşma yaptık.)
  2. She wrote an essay about the importance of education. (O, eğitimin önemi hakkında bir deneme yazdı.)
  3. They had a meeting about the new project. (Onlar yeni proje hakkında bir toplantı yaptılar.)
  4. He gave a presentation about his research. (O, araştırması hakkında bir sunum yaptı.)
  5. We learned about the history of the city on the guided tour. (Biz rehberli turda şehir tarihi hakkında bilgi edindik.)
  6. She read a book about space exploration. (O, uzay keşfi hakkında bir kitap okudu.)
  7. They talked about their favorite movies. (Onlar en sevdikleri filmler hakkında konuştular.)
  8. He wrote an email about the schedule changes. (O, program değişiklikleri hakkında bir e-posta yazdı.)
  9. She gave a speech about climate change. (O, iklim değişikliği hakkında bir konuşma yaptı.)
  10. We had a debate about the pros and cons of social media. (Biz sosyal medyanın artıları ve eksileri hakkında bir tartışma yaptık.)
  11. She asked a question about the homework assignment. (O, ödev görevi hakkında bir soru sordu.)
  12. They had a discussion about the latest news. (Onlar en son haberler hakkında bir tartışma yaptılar.)
  13. He wrote a blog post about his travel experience. (O, seyahat deneyimleri hakkında bir blog yazısı yazdı.)
  14. We talked about the upcoming concert. (Biz yaklaşan konser hakkında konuştuk.)
  15. She gave a lecture about the human brain. (O, insan beyni hakkında bir ders verdi.)
  16. They had a conversation about their favorite foods. (Onlar en sevdikleri yiyecekler hakkında bir konuşma yaptılar.)
  17. He wrote a report about the company’s financial status. (O, şirketin mali durumu hakkında bir rapor yazdı.)
  18. She had an interview about her new book. (O, yeni kitabı hakkında bir röportaj yaptı.)
  19. They talked about the benefits of exercise. (Onlar egzersizin faydaları hakkında konuştular.)
  20. He wrote a memo about the upcoming deadline. (O, yaklaşan teslim tarihi hakkında bir not yazdı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.