Notwithstanding İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
İLE İLGİLİ CÜMLELER İNGİLİZCE ANLAMI VE ÖRNEKLERİ
İngilizce Anlamı: with
İle, birlikte, beraber anlamlarına gelir. İki şeyin bir arada yapılmasını ifade eder.
Örnek Cümleler:
- I always drink coffee with milk. (Ben her zaman sütlü kahve içerim.)
- He went to the movies with his friends. (O, arkadaşlarıyla birlikte sinemaya gitti.)
- I exercise with my sister every day. (Ben her gün kardeşimle birlikte egzersiz yaparım.)
- She cooked dinner with her mother. (O, annesiyle birlikte akşam yemeği pişirdi.)
- They are going on vacation with their family. (Onlar ailesiyle birlikte tatile çıkacaklar.)
- The dog played with the ball in the park. (Köpek top ile parkta oynadı.)
- I learned how to play guitar with my teacher. (Ben öğretmenimle birlikte gitar çalmayı öğrendim.)
- She decorated the house with her sister for Christmas. (O, kardeşiyle birlikte evi Noel için dekore etti.)
- He prepared the presentation with his colleague. (O, meslektaşıyla birlikte sunumu hazırladı.)
- We went shopping with our friends. (Biz arkadaşlarımızla birlikte alışverişe çıktık.)
- She went to the beach with her boyfriend. (O, erkek arkadaşıyla birlikte plaja gitti.)
- I always read books with a cup of tea. (Ben her zaman bir fincan çayla birlikte kitap okurum.)
- They made a cake with their grandmother. (Onlar büyükanneleriyle birlikte kek yaptılar.)
- The kids played with their toys in the living room. (Çocuklar oyuncaklarıyla oturma odasında oynadılar.)
- She studied for her exams with her classmates. (O, sınavlarına sınıf arkadaşlarıyla birlikte çalıştı.)
- He watched the football game with his father. (O, babasıyla birlikte futbol maçı izledi.)
- They went on a hike with their dog. (Onlar köpekleriyle birlikte yürüyüşe çıktılar.)
- She listened to music with her headphones on. (O, kulaklığı takılı müzik dinledi.)
- He cooked a meal with his girlfriend. (O, kız arkadaşıyla birlikte bir yemek pişirdi.)
- They celebrated their anniversary with champagne. (Onlar yıldönümlerini şampanya ile kutladılar.)
İngilizce Anlamı: about
İle, hakkında, ile ilgili anlamlarına gelir. Bir şeyin konusu veya içeriği hakkında bilgi verir.
Örnek Cümleler:
- We had a conversation about our future plans. (Biz gelecek planlarımız hakkında bir konuşma yaptık.)
- She wrote an essay about the importance of education. (O, eğitimin önemi hakkında bir deneme yazdı.)
- They had a meeting about the new project. (Onlar yeni proje hakkında bir toplantı yaptılar.)
- He gave a presentation about his research. (O, araştırması hakkında bir sunum yaptı.)
- We learned about the history of the city on the guided tour. (Biz rehberli turda şehir tarihi hakkında bilgi edindik.)
- She read a book about space exploration. (O, uzay keşfi hakkında bir kitap okudu.)
- They talked about their favorite movies. (Onlar en sevdikleri filmler hakkında konuştular.)
- He wrote an email about the schedule changes. (O, program değişiklikleri hakkında bir e-posta yazdı.)
- She gave a speech about climate change. (O, iklim değişikliği hakkında bir konuşma yaptı.)
- We had a debate about the pros and cons of social media. (Biz sosyal medyanın artıları ve eksileri hakkında bir tartışma yaptık.)
- She asked a question about the homework assignment. (O, ödev görevi hakkında bir soru sordu.)
- They had a discussion about the latest news. (Onlar en son haberler hakkında bir tartışma yaptılar.)
- He wrote a blog post about his travel experience. (O, seyahat deneyimleri hakkında bir blog yazısı yazdı.)
- We talked about the upcoming concert. (Biz yaklaşan konser hakkında konuştuk.)
- She gave a lecture about the human brain. (O, insan beyni hakkında bir ders verdi.)
- They had a conversation about their favorite foods. (Onlar en sevdikleri yiyecekler hakkında bir konuşma yaptılar.)
- He wrote a report about the company’s financial status. (O, şirketin mali durumu hakkında bir rapor yazdı.)
- She had an interview about her new book. (O, yeni kitabı hakkında bir röportaj yaptı.)
- They talked about the benefits of exercise. (Onlar egzersizin faydaları hakkında konuştular.)
- He wrote a memo about the upcoming deadline. (O, yaklaşan teslim tarihi hakkında bir not yazdı.)
Hemen Yorum Yaz