Nosebleed İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Nosebleed İle İlgili Cümleler
Nosebleed, burun kanaması anlamına gelir. Burun kanaması, genellikle burun içindeki küçük damarların çatlaması sonucu ortaya çıkan bir durumdur.
- My son got a nosebleed in school today. (Bugün oğlum okulda burun kanaması geçirdi.)
- She has frequent nosebleeds due to her allergies. (Alerjileri nedeniyle sık sık burun kanaması geçirir.)
- If you have a nosebleed, tilt your head forward and apply pressure to your nostrils. (Burun kanamanız varsa, başınızı öne eğin ve burun deliklerinize basınç uygulayın.)
- He had a bad nosebleed after getting hit in the face with a ball. (Topla yüzüne çarptıktan sonra kötü bir burun kanaması geçirdi.)
- Some people get nosebleeds when they are exposed to dry air. (Kuru havaya maruz kalan bazı insanlar burun kanaması geçirirler.)
- She woke up with a nosebleed this morning. (Bu sabah burun kanaması ile uyandı.)
- Nosebleeds are more common in children than in adults. (Burun kanamaları, yetişkinlerde çocuklara göre daha az görülür.)
- The doctor recommended using a humidifier to prevent nosebleeds. (Doktor, burun kanamalarını önlemek için nemlendirici kullanmayı önerdi.)
- He suffered from nosebleeds as a side effect of his medication. (İlaç yan etkisi olarak burun kanaması yaşadı.)
- If your nosebleed lasts for more than 20 minutes, seek medical attention. (Burun kanamanız 20 dakikadan uzun sürerse, tıbbi yardım isteyin.)
- The child was scared after experiencing a nosebleed for the first time. (İlk kez burun kanaması yaşadıktan sonra çocuk korktu.)
- He had a nosebleed during the flight and had to use tissues to stop the bleeding. (Uçuş sırasında burun kanaması geçirdi ve kanamayı durdurmak için kağıt mendil kullandı.)
- Some people are more prone to nosebleeds due to their medical conditions. (Tıbbi durumları nedeniyle bazı insanlar burun kanamalarına daha yatkındır.)
- She felt lightheaded after experiencing a nosebleed. (Burun kanaması yaşadıktan sonra başı döndü.)
- N
osebleeds can be caused by various factors
, such as dry air, nose picking, or high blood pressure. (Burun kanamaları, kuru hava, burun karıştırma veya yüksek tansiyon gibi çeşitli faktörler nedeniyle oluşabilir.) - The nurse applied a cold compress to his nose to stop the nosebleed. (Hemşire burun kanamasını durdurmak için soğuk bir kompres uyguladı.)
- She started getting nosebleeds after starting a new medication. (Yeni bir ilaç almaya başladıktan sonra burun kanaması geçirmeye başladı.)
- He had to miss school due to a severe nosebleed. (Ciddi bir burun kanaması nedeniyle okula gidemedi.)
- They put cotton balls in his nostrils to help stop the nosebleed. (Burun kanamasını durdurmaya yardımcı olmak için burun deliklerine pamuklu toplar yerleştirdiler.)
- She gets nosebleeds whenever she is stressed. (Stresli olduğunda her zaman burun kanaması geçirir.)
- He was advised to avoid blowing his nose to prevent future nosebleeds. (Gelecekteki burun kanamalarını önlemek için burnunu silmekten kaçınması önerildi.)
- She went to the doctor after experiencing frequent nosebleeds. (Sık sık burun kanaması yaşadıktan sonra doktora gitti.)
- Nosebleeds can be a symptom of a more serious medical condition, such as leukemia or a blood clotting disorder. (Burun kanamaları, lösemi veya kan pıhtılaşma bozukluğu gibi daha ciddi bir tıbbi durumun belirtisi olabilir.)
Not: Yukarıdaki cümleler, örnek cümlelerdir. Tıbbi tavsiye veya tedavi amaçlı kullanılmamalıdır. Herhangi bir sağlık sorununuz varsa, doktorunuza danışmanız önerilir.
Hemen Yorum Yaz