Nice İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Nice İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Nice İle İlgili Cümleler

Nice kelimesi, “hoş, güzel, keyifli” gibi olumlu anlamlar taşıyan bir sıfat olarak kullanılır.

İşte, nice kelimesinin İngilizce cümle içinde kullanımına örnekler:

1. It’s nice to meet you! – Seninle tanışmak güzel!
2. She has a nice smile. – Güzel bir gülümsemesi var.
3. He gave me a nice compliment. – Bana güzel bir övgüde bulundu.
4. The weather is so nice today. – Bugün hava çok güzel.
5. We had a nice time at the beach. – Plajda güzel zaman geçirdik.
6. That’s a nice car you have. – Senin güzel bir arabaya sahipsin.
7. I received a nice gift from my friend. – Arkadaşımdan güzel bir hediye aldım.
8. The hotel had a nice view of the city. – Otelin şehre güzel bir manzarası vardı.
9. She cooked a nice dinner for us. – Bize güzel bir yemek pişirdi.
10. He has a nice singing voice. – Güzel bir şarkı söyleme sesi var.
11. This is a nice place to relax. – Rahatlamak için güzel bir yer.
12. I had a nice conversation with my boss. – Patronumla güzel bir konuşma yaptım.
13. She gave me a nice hug. – Bana güzel bir sarılma yaptı.
14. The hotel room was nice and clean. – Otel odası güzel ve temizdi.
15. I had a nice dream last night. – Dün gece güzel bir rüya gördüm.
16. He has a nice sense of humor. – Güzel bir mizah anlayışı var.
17. The flowers in the garden look nice. – Bahçedeki çiçekler güzel görünüyor.
18. I enjoyed a nice cup of tea. – Güzel bir çay keyfi yaptım.
19. The restaurant had a nice atmosphere. – Restoran güzel bir atmosfere sahipti.
20. The movie was nice, but not amazing. – Film güzeldi ama harika değildi.

21. She has a nice personality. – Güzel bir kişiliği var.
22. I found a nice book at the bookstore. – Kitapçıda güzel bir kitap buldum.
23. The sunset was really nice yesterday. – Dün günbatımı gerçekten güzeldi.
24. He made a nice gesture by helping her with her bags. – Çantalarını taşıyarak ona güzel bir jest yaptı.
25. The museum had a nice collection of art. – Müzede güzel bir sanat koleksiyonu vardı.
26. She has a nice fashion sense. – Güzel bir moda anlayışı var.
27. The park is a nice place to go for a walk. – Park yürüyüş yapmak için güzel bir yer.
28. I had a nice experience traveling to a new country. – Yeni bir ülkeye seyahat etmek güzel bir deneyimdi.
29. She has a nice apartment in the city. – Şehirde güzel bir daireye sahip.
30. I listened to a nice song on the radio this morning. – Bu sabah radyoda güzel bir şarkı dinledim.