Nibble İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Nibble İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Nibble (Çiğneme) İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Azar azar dişlemek veya ısırmak, kemirmek, yavaşça yemek.

Örnek Cümleler:

1. I like to nibble on fruit throughout the day. (Gün boyu meyve çiğnemekten hoşlanırım.)
2. The mouse nibbled a hole in the cheese. (Fare peynirin içinde delik kemirdi.)
3. She nibbled on her pencil while she thought. (Düşünürken kalemini çiğnedi.)
4. He nibbled at his food, not really hungry. (Gerçekten aç değildi, yiyeceğine azar azar dokundu.)
5. The puppy likes to nibble on shoes. (Köpek ayakkabıları kemirmeyi sever.)
6. She nibbled on the edge of her toast. (Tostun kenarını çiğnedi.)
7. He nibbled on his lower lip nervously. (Sinirli bir şekilde alt dudağını kemirdi.)
8. She nibbled on a piece of chocolate. (Bir parça çikolata çiğnedi.)
9. The fish nibbled at the bait, but didn’t bite. (Balık yemine dokundu, ama ısırmadı.)
10. The rabbit nibbled on the carrot. (Tavşan havucu kemirdi.)
11. He nibbled on his fingernails. (Tırnaklarını çiğnedi.)
12. She nibbled at the salad, not really enjoying it. (Salataya azar azar dokundu, gerçekten keyif almıyordu.)
13. The horse nibbled on the grass. (At çimi kemirdi.)
14. She nibbled on a piece of gum. (Bir parça sakız çiğnedi.)
15. He nibbled on the corner of his book. (Kitabının köşesini çiğnedi.)
16. The squirrel nibbled on the acorn. (Sincap meşe palamudunu kemirdi.)
17. She nibbled on her nails when she was nervous. (Sinirli olduğunda tırnaklarını çiğnedi.)
18. He nibbled on a piece of bread while he waited. (Beklerken bir parça ekmek çiğnedi.)
19. The caterpillar nibbled on the leaves of the plant. (Tırtıl bitkinin yapraklarını kemirdi.)
20. She nibbled on the end of her pen while she thought. (Düşünürken kalemin ucunu çiğnedi.)

Türkçe Anlamı: Azar azar dişlemek veya ısırmak, kemirmek, yavaşça yemek.

Örnek Cümleler:

21. The hamster nibbled on a piece of apple. (Hamster bir parça elma çiğnedi.)
22. She nibbled on the corner of her notebook while studying. (Çalışırken defterinin köşesini çiğnedi.)
23. He nibbled on the end of his pen while listening to the lecture. (Dersi dinlerken kalemin ucunu çiğnedi.)
24. The deer nibbled on the grass in the meadow. (Geyik çayırda çimi kemirdi.)
25. She nibbled on the piece of cheese slowly, savoring the flavor. (Lezzetini tadarak yavaşça peynir parçasını çiğnedi.)
26. The baby nibbled on his toy. (Bebek oyuncaklarını çiğnedi.)
27. He nibbled on the crust of his pizza. (Pizzasının kenarını çiğnedi.)
28. The bird nibbled on the seeds in the feeder. (Kuş yemlikteki tohumları kemirdi.)
29. She nibbled on a cookie while watching TV. (Televizyon izlerken bir kurabiye çiğnedi.)
30. He nibbled on the edge of his napkin while waiting for his food. (Yiyeceğini beklerken peçetenin kenarını çiğnedi.)