Navigational İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Navigational İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Navigational İle İlgili Cümleler

Navigational kelimesinin Türkçe anlamı: Yön bulma veya seyir amaçlı kullanılan.

Örnek cümleler:

  1. Can you give me navigational directions to your house? (Evine navigasyonel yönlendirmeler verebilir misin?)
  2. The ship’s navigational system is state-of-the-art. (Gemideki navigasyon sistemi son teknoloji.)
  3. The pilot relied on his navigational skills to land the plane safely. (Pilot, uçağı güvenli bir şekilde indirmek için navigasyon becerilerine güvendi.)
  4. They used navigational charts to plot their course across the ocean. (Okyanusun karşısındaki rotalarını belirlemek için navigasyon haritalarını kullandılar.)
  5. The navigational beacon helped guide the lost hikers to safety. (Navigasyon işareti kaybolan yürüyüşçüleri güvenliğe kavuşturmak için yardımcı oldu.)
  6. He was in charge of the navigational equipment on the boat. (Teknedeki navigasyon ekipmanından sorumluydu.)
  7. The navigational officer checked the coordinates on the map. (Navigasyon subayı haritadaki koordinatları kontrol etti.)
  8. The navigational aids were critical for the pilots during the storm. (Fırtına sırasında navigasyon yardımcıları pilotlar için hayati önem taşıyordu.)
  9. She used the navigational app on her phone to find the nearest gas station. (En yakın benzinciyi bulmak için telefonundaki navigasyon uygulamasını kullandı.)
  10. The navigational buoys helped the sailors avoid the shallow water. (Navigasyon boyları denizcilerin sığ suları önlemesine yardımcı oldu.)
  11. The astronauts relied on their navigational instruments to land on the moon. (Astronotlar, Ay’a inmek için navigasyon aletlerine güvendiler.)
  12. The navigational system in the car took them to their destination without any issues. (Arabadaki navigasyon sistemi sorunsuz bir şekilde hedeflerine götürdü.)
  13. The captain used his navigational expertise to avoid the icebergs. (Kaptan buz dağlarından kaçınmak için navigasyon uzmanlığını kullandı.)
  14. The navigational software on the computer was easy to use. (Bilgisayardaki navigasyon yazılımı kullanımı kolaydı.)
  15. She had a good sense of navigational direction and never got lost. (İyi bir navigasyon yönü hissi vardı ve asla kaybolmadı.)
  16. The navigational radio helped the ship communicate with the coast guard. (Navigasyon radyosu geminin sahil güvenliği ile iletişim kurmasına yardımcı oldu.)
    17
  1. The navigational course required them to pass through a narrow channel. (Navigasyon kursu dar bir kanaldan geçmelerini gerektirdi.)
  2. The navigational instruments on the plane malfunctioned, causing the pilot to make an emergency landing. (Uçaktaki navigasyon aletleri arızalandı, bu da pilota acil iniş yapmak zorunda bıraktı.)
  3. The navigational markers along the hiking trail helped them stay on course. (Yürüyüş rotasındaki navigasyon işaretleri onların rotada kalmasına yardımcı oldu.)
  4. She studied navigational charts in order to prepare for her sailing trip. (Yelken seyahati için hazırlanmak için navigasyon haritalarını inceledi.)

(Türkçe çevirileri cümlelerin altında yer almaktadır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.