Nave İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Nave İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Nave İle İlgili İngilizce Cümleler

Nave, Türkçe anlamı itibariyle “gemi” kelimesini ifade eder. İşte nave kelimesinin İngilizce cümle içinde kullanımına dair örnekler:

Örnek Cümleler:

1. The nave of the ship was filled with cargo. (Geminin gövdesi yük ile doluydu.)
2. The nave of the cathedral was breathtakingly beautiful. (Katedralin gövdesi nefes kesici güzellikteydi.)
3. The nave of the church was filled with the sound of hymns. (Kilisenin gövdesi ilahilerin sesiyle doluydu.)
4. The nave of the submarine was designed to withstand extreme pressure. (Denizaltının gövdesi aşırı basınca dayanacak şekilde tasarlandı.)
5. The nave of the boat was sturdy and well-built. (Teknenin gövdesi sağlam ve iyi yapılmıştı.)
6. The nave of the cruise ship was filled with amenities. (Kruvaziyer gemisinin gövdesi olanaklarla doluydu.)
7. The nave of the ferry was spacious and comfortable. (Feribotun gövdesi ferah ve konforluydu.)
8. The nave of the battleship was heavily armored. (Savaş gemisinin gövdesi ağır zırhlıydı.)
9. The nave of the yacht was luxurious and elegant. (Yatın gövdesi lüks ve zarifti.)
10. The nave of the tanker was filled with oil. (Tankerin gövdesi petrolle doluydu.)
11. The nave of the fishing boat was equipped with the latest technology. (Balıkçı teknesinin gövdesi en son teknolojiyle donatılmıştı.)
12. The nave of the container ship was massive. (Konteyner gemisinin gövdesi muazzamdı.)
13. The nave of the warship was equipped with advanced weaponry. (Savaş gemisinin gövdesi ileri silahlarla donatılmıştı.)
14. The nave of the paddle steamer was adorned with intricate woodwork. (Kürekli buharlı geminin gövdesi karmaşık ahşap işleriyle süslenmişti.)
15. The nave of the tugboat was compact and powerful. (Römorkörün gövdesi kompakt ve güçlüydü.)
16. The nave of the cargo ship was filled with containers. (Kargo gemisinin gövdesi konteynerlerle doluydu.)
17. The nave of the luxury liner was opulent and grand. (Lüks geminin gövdesi gösterişli ve ihtişamlıydı.)
18. The nave of the sailboat was graceful and sleek. (Yelkenlinin gövdesi zarif ve pürüzsüzdü.)
19. The nave of the rowboat was small but sturdy. (Kayığın gövdesi küçük ama sağlamdı.)
20. The nave of the steamship was powered by a coal-fired boiler. (Buharlı geminin gövdesi kömürle çalışan bir kazanla gü

çlendirildi.)

Bu örnek cümlelerde nave kelimesi, çeşitli gemi türleri için kullanılmıştır. Gemi gövdesinin çeşitli özellikleri ve tasarımları da farklı cümlelerde yer almaktadır.