Nauseating İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Nauseating İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Nauseating Nedir?

Nauseating kelimesi, “mide bulandırıcı” anlamına gelir. Bir kişinin midemizi hareket ettiren bir şeyden bahsederken bu kelimeyi kullanabiliriz.

Örnek Cümleler:

1. The smell coming from the dumpster was nauseating. (Çöp konteynerinden gelen koku mide bulandırıcıydı.)
2. The thought of eating raw meat is nauseating to me. (Çiğ et yemek düşüncesi bana mide bulandırıyor.)
3. The sight of blood makes me nauseating. (Kan görüntüsü beni mide bulandırıyor.)
4. The taste of that medicine is nauseating. (O ilacın tadı mide bulandırıcı.)
5. The roller coaster ride was so nauseating that I couldn’t wait for it to end. (Lunaparktaki dönme dolap o kadar mide bulandırıcıydı ki bitmesini sabırsızlıkla bekledim.)
6. Watching that horror movie was nauseating. (O korku filmini izlemek mide bulandırıcıydı.)
7. The smell of cigarettes is nauseating to me. (Sigara kokusu bana mide bulandırıcı geliyor.)
8. The thought of public speaking is nauseating to many people. (Birçok insan için topluluk önünde konuşmak mide bulandırıcı bir düşünce.)
9. The smell of the fish market is nauseating. (Balık pazarının kokusu mide bulandırıcı.)
10. The sight of vomit is nauseating. (Kusmuğu görmek mide bulandırıcı.)
11. The sound of someone vomiting is nauseating. (Birinin kusması sesi mide bulandırıcı.)
12. The taste of spoiled food is nauseating. (Bozulmuş yiyeceklerin tadı mide bulandırıcı.)
13. The thought of going to the dentist is nauseating to some people. (Dişçiye gitmek bazı insanlar için mide bulandırıcı bir düşünce.)
14. The smell of raw sewage is nauseating. (Çiğ kanalizasyon kokusu mide bulandırıcı.)
15. The sight of a dead animal on the road is nauseating. (Yolda ölmüş bir hayvanı görmek mide bulandırıcı.)
16. The thought of eating insects is nauseating to most people. (Böcek yemek düşüncesi çoğu insan için mide bulandırıcı.)
17. The taste of spoiled milk is nauseating. (Bozuk sütün tadı mide bulandırıcı.)
18. The smell of a skunk is nauseating. (Köpeksi hayvanların kokusu mide bulandırıcı.)
19. The sight of surgery makes some people nauseating. (Bazı insanlar için ameliyat görüntüleri mide bulandırıcıdır.)
20. The taste of overcooked vegetables is nauseating. (Pişmiş sebzelerin tadı fazla gelmişse mide bulandırıcı olabilir.)

Diğer Örnek Cümleler:

1. I had to leave the restaurant because the smell of the food was nauseating. (Yemek kokusu mide bulandırıcı olduğu için restorandan ayrılmak zorunda kaldım.)
2. The thought of jumping out of a plane without a parachute is nauseating. (Paraşütsüz uçaktan atlamak düşüncesi mide bulandırıcı.)
3. The smell of rotten eggs is nauseating. (Çürümüş yumurta kokusu mide bulandırıcı.)
4. The sight of someone picking their nose in public is nauseating. (Birinin burun karıştırmasını herkesin gözleri önünde yapması mide bulandırıcı.)
5. The taste of spoiled seafood is nauseating. (Bozulmuş deniz ürünlerinin tadı mide bulandırıcıdır.)
6. The thought of spiders crawling all over my body is nauseating. (Örümceklerin vücudumun her yerinde gezindiği düşüncesi mide bulandırıcı.)
7. The smell of a dead animal is nauseating. (Ölmüş hayvan kokusu mide bulandırıcı.)
8. The sound of nails on a chalkboard is nauseating to some people. (Tırnakların tebeşir tahtasına çarpması bazı insanlar için mide bulandırıcı.)
9. The taste of spoiled fruit is nauseating. (Bozuk meyvelerin tadı mide bulandırıcıdır.)
10. The sight of a bloody injury is nauseating. (Kanlı bir yaralanmayı görmek mide bulandırıcı.)
11. The thought of being stranded in the middle of the ocean is nauseating. (Okyanusun ortasında mahsur kalmak düşüncesi mide bulandırıcı.)
12. The smell of raw onions is nauseating to some people. (Çiğ soğan kokusu bazı insanlar için mide bulandırıcı.)
13. The taste of spoiled meat is nauseating. (Bozuk etin tadı mide bulandırıcıdır.)
14. The sight of a horror movie scene where a person’s head is being cut off is nauseating. (Bir kişinin kafasının kesildiği bir korku filmi sahnesini izlemek mide bulandırıcıdır.)
15. The thought of eating something that is still alive is nauseating to many people. (Hala canlı olan bir şey yemek düşüncesi birçok insan için mide bulandırıcıdır.)
16. The smell of someone’s bad breath is nauseating. (Birinin kötü nefes kokusu mide bulandırıcıdır.)
17. The taste of spoiled cheese is nauseating. (Bozuk peynirin tadı mide bulandırıcıdır.)
18. The sight of a person throwing up is nauseating. (Birinin kusması görüntüsü mide bulandırıcıdır.)
19. The thought of being stuck in a small elevator with a lot of people is nauseating. (Çok insanın bulunduğu küçük bir asansörde sıkışıp kalmak düşüncesi mide bulandırıcıdır.)
    20