Mushy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Mushy İle İlgili Cümleler
Anlam: Yumuşak, sulu, ezik veya yapışkan bir kıvamda olan.
- The apple was mushy after being left in the sun for too long. (Elma, çok uzun süre güneşte bırakıldıktan sonra ezik hale geldi.)
- I don’t like eating mushy peas. (Muhallebi kıvamındaki bezelyeyi yemeyi sevmem.)
- The old banana was mushy and brown. (Eski muz yumuşak ve kahverengiydi.)
- The wet clay was mushy and difficult to mold. (Islak kil yumuşak ve şekil vermesi zordu.)
- The ground was mushy after the heavy rain. (Yoğun yağmurdan sonra toprak yumuşaktı.)
- The bread was mushy because it was soaked in water. (Ekmek sulu olduğundan ezikti.)
- The overcooked noodles became mushy. (Çok pişirilen noodlelar yumuşak hale geldi.)
- The paint was too thick and mushy. (Boya çok kalındı ve yapışkan bir kıvamdaydı.)
- The snow was mushy and slushy. (Kar yumuşak ve çamurlu idi.)
- The mushy texture of the avocado made it perfect for guacamole. (Avokadonun ezik kıvamı, guacamole yapmak için mükemmel kıldı.)
- She didn’t like the mushy feeling of the mud between her toes. (Ayak parmakları arasındaki çamurun ezik hissini sevmedi.)
- The cake was mushy because it was undercooked. (Kek pişirilmemişti, bu yüzden ezikti.)
- The tissue was mushy because it was wet. (Mendil sulu olduğundan ezikti.)
- The jellyfish had a mushy texture. (Denizanası, ezik bir yapıya sahipti.)
- The pumpkin was mushy and overripe. (Bal kabağı yumuşak ve çok olgun hale gelmişti.)
- The sponge was mushy and full of water. (Sünger sulu ve su doluydu.)
- The mashed potatoes were too mushy. (Ezilmiş patatesler çok ezikti.)
- The wet sand had a mushy texture. (Islak kum ezik bir dokuya sahipti.)
- The boiled carrots were mushy and overcooked. (Kaynatılmış havuçlar ezikti ve çok pişmişti.)
- The ripe peach was mushy to the touch. (Olgun şeftali, dokununca ezikti.)
- The wet socks felt mushy against her skin. (Islak çoraplar, cildine karşı ezik hissettirdi.)
- The mashed peas were too mushy and lacked texture. (Ezilmiş bezelyeler çok ezikti ve dokusuzlardı.)
- The overripe tomato was mushy and squishy. (Çok olgun domates ezik ve sulu idi.)
- The wet paper was mushy and fell apart easily. (Islak kağıt ezikti ve kolayca parçalandı.)
- The oatmeal was mushy and lumpy. (Yulaf ezmesi ezik ve topaklıydı.)
- The ice cream had a slightly mushy texture due to melting. (Dondurma, erime nedeniyle hafifçe ezik bir dokuya sahipti.)
- The boiled cabbage was mushy and overcooked. (Kaynatılmış lahana ezikti ve çok pişmişti.)
- The soggy cereal was mushy and unappetizing. (Islak tahıl gevrekleri ezik ve iştahsızdı.)
- The overcooked green beans were mushy and lacked crunch. (Çok pişmiş yeşil fasulyeler ezikti ve çıtırlık yoktu.)
- The wet paint was mushy and difficult to work with. (Sulu boya, ezikti ve işlemesi zordu.)
Hemen Yorum Yaz