Muffle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Muffle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Muffle İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Sesi veya gürültüyü azaltmak ya da bastırmak.

1. She muffled her sobs with a pillow. (O, yastıkla hıçkırıklarını bastırdı.)
2. The sound of the engine was muffled by the thick walls. (Motorun sesi kalın duvarlar tarafından bastırıldı.)
3. The protesters were ordered to muffle their voices. (Protestoculara seslerini kısmaları emredildi.)
4. He muffled his cough with his hand. (Öksürüğünü eliyle bastırdı.)
5. The snow muffled the sound of our footsteps. (Kar adımlarımızın sesini bastırdı.)
6. The musician muffled the drum for a softer sound. (Müzisyen, daha yumuşak bir ses için davulu bastırdı.)
7. She muffled the door with a towel to avoid waking up the baby. (Bebeği uyandırmamak için kapıyı havluyla kapattı.)
8. The boy muffled his laughter when the teacher gave him a stern look. (Öğretmen sert bir şekilde baktığında çocuk kahkahasını bastırdı.)
9. The speaker asked the audience to muffle their cell phones. (Konuşmacı, izleyicilerden cep telefonlarını kapatmalarını istedi.)
10. The wind muffled the sound of the music from the neighboring house. (Rüzgar, komşu evden gelen müziğin sesini bastırdı.)
11. She muffled her disappointment with a smile. (Hayal kırıklığını bir gülümsemeyle bastırdı.)
12. The thick carpet muffled the sound of our footsteps. (Kalın halı adımlarımızın sesini bastırdı.)
13. He muffled his anger and tried to stay calm. (Öfkesini bastırdı ve sakin kalmaya çalıştı.)
14. The sound of the rain was muffled by the umbrella. (Yağmurun sesi şemsiye tarafından bastırıldı.)
15. She muffled the sound of the blender by closing the kitchen door. (Mutfak kapısını kapatarak blenderın sesini bastırdı.)
16. The actor muffled his voice to create a dramatic effect. (Aktör, dramatik bir etki yaratmak için sesini bastırdı.)
17. The audience muffled their applause as a sign of respect. (Saygı göstergesi olarak izleyiciler alkışlarını bastırdı.)
18. The cat muffled its meows to avoid being heard by the dog. (Kedi, köpek tarafından duyulmamak için miyavlamalarını bastırdı.)
19. The snowsuit muffled the child’s voice. (Kar tulumu çocuğun sesini bastırdı.)
20. The curtains muffled the noise from the street. (Perdeler, sokaktan gelen sesleri bastırdı.)

Türkçe Anlamı: Sesi veya gürültüyü azaltmak ya da bastırmak.

21. He muffled the sound of his footsteps with socks. (Çoraplarla adımlarının sesini bastırdı.)
22. The sound of the airplane was muffled by the clouds. (Uçağın sesi bulutlar tarafından bastırıldı.)
23. The singer muffled her voice to create a more intimate atmosphere. (Şarkıcı, daha samimi bir atmosfer yaratmak için sesini bastırdı.)
24. The pillow muffled the sound of her screams. (Yastık, çığlıklarının sesini bastırdı.)
25. The speaker asked the audience to muffle their coughs during the performance. (Konuşmacı, izleyicilere performans sırasında öksürüklerini bastırmalarını istedi.)
26. The thick coat muffled the sound of the wind. (Kalın mont, rüzgarın sesini bastırdı.)
27. The police officer muffled his footsteps to approach the suspect quietly. (Polis memuru, şüpheliye sessizce yaklaşmak için adımlarının sesini bastırdı.)
28. The snow muffled the sound of the train passing by. (Kar, geçen trenin sesini bastırdı.)
29. The artist muffled the colors in his painting to create a softer tone. (Sanatçı, daha yumuşak bir ton yaratmak için tablosundaki renkleri bastırdı.)
30. She muffled her anger with a deep breath. (Öfkesini derin bir nefes alarak bastırdı.)