Much İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Much İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Much İle İlgili Cümleler

Much kelimesi, “çok” anlamına gelir ve sıklıkla sayılamayan isimlerle kullanılır.

1. Much of the food we eat is processed. (Yediğimiz yiyeceklerin çoğu işlenmiştir.)
2. He doesn’t have much time to spare. (Boş zamanı yok.)
3. The water was too cold to drink much of it. (Su çok soğuktu, çoğunu içemedim.)
4. I don’t have much money left. (Elimde çok para kalmadı.)
5. She didn’t say much during the meeting. (Toplantıda çok konuşmadı.)
6. He doesn’t have much experience in this field. (Bu alanda çok deneyimi yok.)
7. There isn’t much time left until the deadline. (Sona erme tarihine kadar çok zaman kalmadı.)
8. We didn’t get much sleep last night. (Geçen gece çok uyuyamadık.)
9. There aren’t much resources available to complete the project. (Proje tamamlamak için çok kaynak yok.)
10. She didn’t show much interest in the topic. (Konuya çok ilgi göstermedi.)
11. He didn’t have much luck finding a job. (İş bulma konusunda çok şansı yoktu.)
12. There wasn’t much milk left in the fridge. (Buzdolabında çok az süt kalmıştı.)
13. I didn’t have much trouble solving the problem. (Sorunu çözmekte çok zorlanmadım.)
14. She didn’t have much success with her new business. (Yeni işinde çok başarılı olamadı.)
15. He didn’t make much progress on the project. (Proje üzerinde çok ilerleme kaydedemedi.)
16. I don’t have much patience for rude people. (Kaba insanlar için çok sabrım yok.)
17. There weren’t much people at the party. (Partide çok az insan vardı.)
18. She didn’t eat much for breakfast. (Kahvaltıda çok az şey yedi.)
19. He doesn’t have much energy today. (Bugün çok enerjisi yok.)
20. There wasn’t much traffic on the way to work. (İşe giderken

    trafik çok yoğun değildi.)

Bu cümlelerde much kelimesi sayılamayan isimlerle birlikte kullanıldı ve “çok” anlamı verdi.