Moxie İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Moxie
Moxie, İngilizce bir kelime olup cesaret, özgüven, kararlılık gibi anlamları içerir.
- She had the moxie to stand up for herself in front of the whole class. (O, tüm sınıfın önünde kendini savunacak cesareti gösterdi.)
- The new CEO has the moxie to turn the company around. (Yeni CEO, şirketi dönüştürmek için kararlılığa sahip.)
- You need moxie to be a successful entrepreneur. (Başarılı bir girişimci olmak için cesarete ihtiyacın var.)
- He showed real moxie in negotiating a better deal for his company. (Şirketi için daha iyi bir anlaşma için müzakere yaparken gerçekten cesaret gösterdi.)
- Her moxie and determination helped her overcome the obstacles in her path. (Cesareti ve kararlılığı, yolundaki engelleri aşmasına yardımcı oldu.)
- It takes a lot of moxie to try something new and different. (Yeni ve farklı bir şey denemek için çok cesaret gerekiyor.)
- The team’s moxie was evident in their comeback win. (Takımın cesareti, geri dönüş galibiyetlerinde açıkça görüldü.)
- Without moxie, it’s difficult to achieve your goals. (Cesaretsiz, hedeflerinizi gerçekleştirmek zordur.)
- She had the moxie to speak out against injustice. (O, haksızlıklara karşı çıkacak cesarete sahipti.)
- The athlete’s moxie helped her push through the pain and win the race. (Sporcu, acıya dayanarak yarışı kazanmasına yardımcı olan cesarete sahipti.)
- Moxie is essential when facing difficult challenges. (Zorlu zorluklarla karşılaşırken cesaret çok önemlidir.)
- His moxie and creativity made him a successful artist. (Cesareti ve yaratıcılığı, onu başarılı bir sanatçı yaptı.)
- The politician’s moxie helped her pass important legislation. (Politikacının cesareti, önemli yasaların çıkmasına yardımcı oldu.)
- Moxie is a quality that can be developed and strengthened over time. (Cesaret, zamanla geliştirilebilen ve güçlendirilebilen bir niteliktir.)
- The team’s moxie and teamwork led them to victory. (Takımın cesareti ve takım çalışması, onları zaferle sonuçlandırdı.)
- You need moxie to take risks and try new things. (Risk almak ve yeni şeyler denemek için cesarete ihtiyacın var.)
- The entrepreneur’s moxie and persistence helped her start and grow her business. (Girişimcinin cesareti ve azmi, işini başlatmasına ve büyütmesine yardımcı oldu.)
- Moxie can inspire and motivate others
- The leader’s moxie and charisma inspired her followers to take action. (Liderin cesareti ve karizması, takipçilerinin harekete geçmesine ilham verdi.)
- Moxie is often the key ingredient in achieving success in any area of life. (Hayatta herhangi bir alanda başarıya ulaşmanın anahtarı genellikle cesarettir.)
Hemen Yorum Yaz