Moxie İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Moxie İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Moxie

Moxie, İngilizce bir kelime olup cesaret, özgüven, kararlılık gibi anlamları içerir.

  1. She had the moxie to stand up for herself in front of the whole class. (O, tüm sınıfın önünde kendini savunacak cesareti gösterdi.)
  2. The new CEO has the moxie to turn the company around. (Yeni CEO, şirketi dönüştürmek için kararlılığa sahip.)
  3. You need moxie to be a successful entrepreneur. (Başarılı bir girişimci olmak için cesarete ihtiyacın var.)
  4. He showed real moxie in negotiating a better deal for his company. (Şirketi için daha iyi bir anlaşma için müzakere yaparken gerçekten cesaret gösterdi.)
  5. Her moxie and determination helped her overcome the obstacles in her path. (Cesareti ve kararlılığı, yolundaki engelleri aşmasına yardımcı oldu.)
  6. It takes a lot of moxie to try something new and different. (Yeni ve farklı bir şey denemek için çok cesaret gerekiyor.)
  7. The team’s moxie was evident in their comeback win. (Takımın cesareti, geri dönüş galibiyetlerinde açıkça görüldü.)
  8. Without moxie, it’s difficult to achieve your goals. (Cesaretsiz, hedeflerinizi gerçekleştirmek zordur.)
  9. She had the moxie to speak out against injustice. (O, haksızlıklara karşı çıkacak cesarete sahipti.)
  10. The athlete’s moxie helped her push through the pain and win the race. (Sporcu, acıya dayanarak yarışı kazanmasına yardımcı olan cesarete sahipti.)
  11. Moxie is essential when facing difficult challenges. (Zorlu zorluklarla karşılaşırken cesaret çok önemlidir.)
  12. His moxie and creativity made him a successful artist. (Cesareti ve yaratıcılığı, onu başarılı bir sanatçı yaptı.)
  13. The politician’s moxie helped her pass important legislation. (Politikacının cesareti, önemli yasaların çıkmasına yardımcı oldu.)
  14. Moxie is a quality that can be developed and strengthened over time. (Cesaret, zamanla geliştirilebilen ve güçlendirilebilen bir niteliktir.)
  15. The team’s moxie and teamwork led them to victory. (Takımın cesareti ve takım çalışması, onları zaferle sonuçlandırdı.)
  16. You need moxie to take risks and try new things. (Risk almak ve yeni şeyler denemek için cesarete ihtiyacın var.)
  17. The entrepreneur’s moxie and persistence helped her start and grow her business. (Girişimcinin cesareti ve azmi, işini başlatmasına ve büyütmesine yardımcı oldu.)
  18. Moxie can inspire and motivate others
  1. The leader’s moxie and charisma inspired her followers to take action. (Liderin cesareti ve karizması, takipçilerinin harekete geçmesine ilham verdi.)
  2. Moxie is often the key ingredient in achieving success in any area of life. (Hayatta herhangi bir alanda başarıya ulaşmanın anahtarı genellikle cesarettir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.