Mountainous İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mountainous İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mountainous (Dağlık)

Mountainous kelimesi, genellikle dağlık bölgeleri tanımlamak için kullanılır. İşte kelimenin kullanımına örnek cümleler:

1. The mountainous region was perfect for hiking and rock climbing. (Dağlık bölge yürüyüş ve tırmanış için mükemmeldi.)
2. The mountainous terrain made it difficult for the army to advance. (Dağlık arazi ordunun ilerlemesini zorlaştırdı.)
3. She has a mountainous pile of homework to do this weekend. (Bu hafta sonu yapacak bir dağ kadar ev ödevi var.)
4. The mountainous landscape was breathtakingly beautiful. (Dağlık manzara nefes kesici derecede güzeldi.)
5. The mountainous region is home to many endangered species. (Dağlık bölge birçok nesli tükenmekte olan türlere ev sahipliği yapar.)
6. The mountainous route was treacherous and required skilled drivers. (Dağlık rota tehlikeliydi ve yetenekli sürücüler gerektiriyordu.)
7. The mountainous town was known for its hot springs and spas. (Dağlık kasaba sıcak su kaynakları ve spa merkezleri ile tanınırdı.)
8. The mountainous region was prone to earthquakes and landslides. (Dağlık bölge deprem ve heyelanlara eğilimliydi.)
9. The mountainous hike was challenging but rewarding. (Dağlık yürüyüş zorlu ama ödüllendiriciydi.)
10. The mountainous area was covered in a thick blanket of snow. (Dağlık alan kalın bir kar örtüsü ile kaplıydı.)
11. The mountainous landscape was dotted with small villages and farms. (Dağlık manzara küçük köyler ve çiftliklerle bezenmişti.)
12. The mountainous terrain required a different approach to farming. (Dağlık arazi tarım için farklı bir yaklaşım gerektiriyordu.)
13. The mountainous region was a popular destination for skiing and snowboarding. (Dağlık bölge kayak ve snowboard yapmak için popüler bir yerdi.)
14. The mountainous road was narrow and winding. (Dağlık yol dar ve virajlıydı.)
15. The mountainous landscape provided a stunning backdrop for the wedding photos. (Dağlık manzara düğün fotoğrafları için muhteşem bir arka plan sağladı.)
16. The mountainous area was a refuge for many endangered animals. (Dağlık alan birçok nesli tükenmekte olan hayvanlar için bir sığınak oldu.)
    18. The mountainous hike was not recommended for beginners or those with health issues. (Dağlık yürüyüş acemi ya da sağlık sorunları olanlar için önerilmez.)
    19. The mountainous landscape was painted with vibrant colors during the fall season. (Dağlık manzara sonbahar mevsiminde canlı renklerle boyanmıştı.)
    20. The mountainous region was an important trading route for ancient civilizations. (Dağlık bölge antik medeniyetler için önemli bir ticaret rotasıydı.)

    Bu örnek cümleler, “mountainous” kelimesinin farklı bağlamlarda nasıl kullanılabileceğini göstermektedir.