Mosaic İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mosaic İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mosaic

Mosaic, çeşitli renklerdeki küçük parçalardan oluşan bir sanat eseri veya tasarım anlamına gelir. Bu kelime aynı zamanda, bilgisayar teknolojisinde bir web tarayıcısı için kullanılan bir terim olarak da kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. The walls of the ancient Roman villa were decorated with beautiful mosaic designs. (Antik Roma villasının duvarları güzel mozaik tasarımlarıyla süslenmişti.)
  2. She spent weeks creating a mosaic artwork of her favorite beach. (En sevdiği plajın mozaik bir sanat eseri oluşturmak için haftalarını harcadı.)
  3. The mosaic on the floor of the cathedral was breathtaking. (Katedralin zeminindeki mozaik nefes kesiciydi.)
  4. The artist used thousands of tiny tiles to create the intricate mosaic. (Sanatçı, karmaşık mozaik oluşturmak için binlerce küçük fayans kullandı.)
  5. The colorful mosaic on the wall brightened up the entire room. (Duvar üzerindeki renkli mozaik, tüm odanın havasını değiştirdi.)
  6. The mosaic pattern was repeated throughout the room, creating a cohesive design. (Mozaik deseni oda genelinde tekrarlandı ve bütünlük oluşturdu.)
  7. The mosaic floor was carefully restored to its original beauty. (Mozaik zemin, orijinal güzelliğine dikkatlice geri getirildi.)
  8. The intricate details of the mosaic were truly impressive. (Mozaikteki karmaşık detaylar gerçekten etkileyiciydi.)
  9. She bought a kit to make her own mosaic artwork. (Kendi mozaik sanat eserini yapmak için bir kit satın aldı.)
  10. The mosaic artist used a hammer and chisel to shape each tile. (Mozaik sanatçısı, her fayansı şekillendirmek için çekiç ve keski kullandı.)
  11. The church’s mosaic murals were a sight to behold. (Kilisenin mozaik duvar resimleri görülmeye değerdi.)
  12. The mosaic pieces were carefully arranged to create a beautiful image. (Mozaik parçaları dikkatli bir şekilde düzenlendi ve güzel bir görüntü oluşturuldu.)
  13. The artist’s use of color in the mosaic was stunning. (Sanatçının mozaikte renk kullanımı şaşırtıcıydı.)
  14. The mosaic in the museum was one of the oldest in the world. (Müzede bulunan mozaik dünyanın en eski mozaiklerinden biriydi.)
  15. She took a class to learn how to make a mosaic table. (Mozaik bir masa yapmayı öğrenmek için bir sınıfa katıldı.)
  16. The mosaic design incorporated symbols and images from ancient mythology. (Mozaik tasarımı, antik mitolojiden semboller ve görüntüler içeriyordu.)
  17. The intricate patterns in the mosaic were mesmerizing. (Mozaikteki karmaşık desenler büyüleyici
  1. The mosaic art form dates back to ancient times, with examples found in many cultures around the world. (Mozaik sanatı antik zamanlara kadar uzanan bir geçmişe sahiptir ve dünya genelinde birçok kültürde örnekleri bulunmaktadır.)
  2. The mosaic tiles were carefully laid out in a precise pattern to create the desired effect. (Mozaik fayanslar, istenen etkiyi yaratmak için hassas bir şekilde düzenlendi.)
  3. The intricate details of the mosaic required a great deal of skill and patience to create. (Mozaikteki karmaşık detaylar oluşturmak için büyük bir beceri ve sabır gerekiyordu.)

(Türkçe çeviriler kalın ve siyah yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.