Moroseness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Moroseness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Moroseness Nedir?


Moroseness, genellikle üzüntü, hayal kırıklığı ve umutsuzluğun yoğun bir şekilde hissedildiği bir duygudur. Bir kişinin enerjisi ve motivasyonu düşük olabilir ve genellikle karamsar düşüncelere sahip olabilirler.

Örnek Cümleler:


1. She was overcome with moroseness when she found out she didn’t get the job. (İşe alınmadığını öğrendiğinde morosenin etkisi altına girdi.)
2. He sat in his room in a state of moroseness, staring blankly at the wall. (Duvarlara boş gözlerle bakarak, morosenin etkisi altında odasında oturdu.)
3. The rainy weather seemed to increase his moroseness. (Yağmurlu hava onun morosenini arttırmış gibi görünüyordu.)
4. She couldn’t shake off her feelings of moroseness after her pet died. (Evcil hayvanı öldükten sonra hissettiği morosenin duygusundan kurtulamadı.)
5. His moroseness was evident from the way he dragged his feet and slumped his shoulders. (Ayaklarını sürükleyerek ve omuzlarını çökmüş bir şekilde, morosenin belirtileri açıktı.)
6. The gloomy atmosphere of the old mansion only added to his moroseness. (Eski malikanenin kasvetli atmosferi, onun morosenin hissini arttırdı.)
7. He tried to hide his moroseness from his friends, but they could tell something was wrong. (Arkadaşlarından moroseni hissettirmemeye çalıştı, ama bir şeylerin yanlış olduğunu anladılar.)
8. The death of his grandfather plunged him into a deep moroseness. (Büyükbabasının ölümü onu derin bir morosenin içine soktu.)
9. The end of summer brought a sense of moroseness as the days grew shorter. (Günlerin kısalmasıyla birlikte yazın sonu bir morosen hissi getirdi.)
10. She found it hard to escape the moroseness of her own thoughts. (Kendi düşüncelerinin moroseninden kaçmak zor buldu.)
11. His moroseness seemed to lift when he was surrounded by nature. (Doğanın etrafında olduğunda, morosenin hissi kalkar gibi görünüyordu.)
12. She had a tendency to sink into moroseness when she was alone for too long. (Çok uzun süre yalnız kaldığında, morosen hissine eğilim gösteriyordu.)
13. The loss of her job caused a sense of moroseness that she couldn’t shake off. (İşini kaybetmek, üzerinde atlatamadığı bir morosenin hissi yarattı.)
14. His moroseness was reflected in his writing, which had taken a darker turn. (Karanlık bir hal alan yazıları, onun morosen hissini yansıtıyordu.)
15. The

  1. The gray and dreary weather outside only added to her feelings of moroseness. (Dışarıdaki gri ve kasvetli hava, onun morosenin duygularını arttırdı.)
  2. He couldn’t help but feel a sense of moroseness as he looked back on his life choices. (Hayat seçimlerine geri dönüp baktığında, morosenin bir hissini engelleyemedi.)
  3. The end of a long-term relationship left her in a state of moroseness for months. (Uzun süreli bir ilişkinin sonu, aylar boyunca morosenin içinde bıraktı.)
  4. He tried to combat his moroseness by staying active and engaging with friends. (Arkadaşlarıyla etkileşime girerek ve aktif kalarak moroseniyle savaşmaya çalıştı.)
  5. The constant news of tragedy and suffering in the world added to his moroseness. (Dünyadaki sürekli trajedi ve acı haberler, onun morosenin hissine katkıda bulundu.)
  6. She found solace in music when she was overwhelmed by moroseness. (Morosenin altında ezildiğinde müzikte huzur buldu.)

  1. İşe alınmadığını öğrendiğinde morosenin etkisi altına girdi.
  2. Duvarlara boş gözlerle bakarak, morosenin etkisi altında odasında oturdu.
  3. Yağmurlu hava onun morosenini arttırmış gibi görünüyordu.
  4. Evcil hayvanı öldükten sonra hissettiği morosenin duygusundan kurtulamadı.
  5. Ayaklarını sürükleyerek ve omuzlarını çökmüş bir şekilde, morosenin belirtileri açıktı.
  6. Eski malikanenin kasvetli atmosferi, onun morosenin hissini arttırdı.
  7. Arkadaşlarından moroseni hissettirmemeye çalıştı, ama bir şeylerin yanlış olduğunu anladılar.
  8. Büyükbabasının ölümü onu derin bir morosenin içine soktu.
  9. Günlerin kısalmasıyla birlikte yazın sonu bir morosen hissi getirdi.
  10. Kendi düşüncelerinin moroseninden kaçmak zor buldu.
  11. Doğanın etrafında olduğunda, morosenin hissi kalkar gibi görünüyordu.
  12. Çok uzun süre yalnız kaldığında, morosen hissine eğilim gösteriyordu.
  13. İşini kaybetmek, üzerinde atlatamadığı bir morosenin hissi yarattı.
  14. Karanlık bir hal alan yazıları, onun morosen hissini yansıtıyordu.
  15. Dışarıdaki gri ve kasvetli hava, onun morosenin duygularını arttırdı.
  16. Hayat seçimlerine geri dönüp baktığında, morosenin bir

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.