Moody İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Moody İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Moody Nedir?

Moody kelimesi, kişinin değişken, değişken ve dalgın bir ruh hali sergilediği anlamına gelir. Genellikle olumsuz bir duygudur ve kişinin hayatındaki olaylar veya diğer faktörler nedeniyle ortaya çıkabilir.

Örnek Cümleler:

1. She’s been in a really moody state since she lost her job. (İşini kaybettikten beri çok kötü bir ruh hali içinde.)
2. My boss is always moody when he doesn’t get enough sleep. (Patronum yeterince uyumadığında her zaman kötü bir ruh hali içindedir.)
3. I don’t like being around my friend when she’s moody. (Arkadaşım sinirli olduğunda yanında olmayı sevmem.)
4. The rainy weather always puts me in a moody state. (Yağmurlu hava her zaman kötü bir ruh haline sokar beni.)
5. She’s so moody, you never know how she’ll react to anything. (O kadar dengesiz ki, herhangi bir şeye nasıl tepki vereceğini asla bilemezsin.)
6. He was in a moody mood after the argument with his girlfriend. (Kız arkadaşıyla tartıştıktan sonra kötü bir ruh haline girdi.)
7. Don’t take it personally, he’s just in a moody mood today. (Kişisel olarak almayın, bugün sadece kötü bir ruh halinde.)
8. She gets really moody when she’s hungry. (Aç olduğunda gerçekten huysuz olur.)
9. He’s been in a moody mood since he heard the news about his grandfather. (Dedesiyle ilgili haberleri duyduğundan beri kötü bir ruh hali içinde.)
10. I try to avoid my co-worker when she’s in a moody mood. (İş arkadaşım sinirli olduğunda ondan kaçmaya çalışırım.)
11. He’s always moody when he’s under a lot of stress. (Stres altındayken her zaman huysuz olur.)
12. I can’t deal with her when she’s in a moody mood like this. (Bu gibi sinirli olduğunda onunla başa çıkamam.)
13. She’s been in a moody mood ever since her boyfriend broke up with her. (Erkek arkadaşıyla ayrıldıktan beri kötü bir ruh hali içinde.)
14. He’s so moody, it’s hard to have a conversation with him. (Çok dengesiz ki, onunla konuşmak zor.)
15. She’s always moody in the morning before she’s had her coffee. (Kahvesini içmeden önce her sabah huysuz olur.)
16. He’s in a moody mood today, so be careful what you say to him. (Bugün kötü bir ruh hali içinde, ona ne söylediğinize dikkat edin.)
17. She’s been in a really moody state since her pet died. (Evcil hayvanı öldükten beri çok köt

ü bir ruh hali içinde.)
18. He can be really moody if he doesn’t get his way. (İstediğini elde edemezse gerçekten sinirli olabilir.)

19. She’s usually not moody, but today is an exception. (Genellikle huysuz değil, ama bugün istisna.)
20. He’s been in a moody mood all week because he’s been sick. (Tüm hafta boyunca hasta olduğu için kötü bir ruh halinde.)