Momentarily İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Momentarily İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Momentarily

Momentarily kelimesi “bir an için” anlamına gelir. İşte kullanımı:

  1. Could you hold on for a moment? I’ll be with you momentarily. (Bir an bekleyebilir misin? Sana bir an içinde katılırım.)
  2. The power outage was momentary and quickly resolved. (Güç kesintisi anlık ve hızlı bir şekilde çözüldü.)
  3. I’ll be back momentarily. (Bir an içinde geri döneceğim.)
  4. She paused momentarily before answering the question. (Soru yanıtlamadan önce kısa bir süre duraksadı.)
  5. The car’s headlights flashed momentarily in the dark. (Arabanın farları karanlıkta kısa bir süre yanıp söndü.)
  6. I had a momentary lapse in judgment. (Karar verme konusunda kısa bir süreliğine yanıldım.)
  7. Their momentary happiness was soon replaced by sadness. (Geçici mutlulukları kısa sürede üzüntüyle değişti.)
  8. She experienced a momentary feeling of panic. (Kısa süreli bir panik hissi yaşadı.)
  9. The train stopped momentarily before continuing on its journey. (Tren yolculuğuna devam etmeden önce kısa bir süre durdu.)
  10. He gave her a momentary glance before looking away. (Bakışlarını başka yere çevirmeden önce ona kısa bir süre baktı.)
  11. There was a momentary break in the conversation. (Konuşmada kısa bir süreliğine ara verildi.)
  12. The sun emerged from behind the clouds momentarily. (Güneş bulutların ardından kısa bir süreliğine ortaya çıktı.)
  13. He felt a momentary surge of energy. (Kısa süreli bir enerji yükselişi hissetti.)
  14. She experienced a momentary sense of relief. (Kısa süreli bir rahatlama hissi yaşadı.)
  15. The cat’s momentary distraction allowed the mouse to escape. (Kedinin kısa süreli dikkatsizliği, fare’nin kaçmasına izin verdi.)
  16. He had a momentary lapse in memory and forgot the answer. (Bellekten kısa süreli bir kayıp yaşadı ve cevabı unuttu.)
  17. She experienced a momentary feeling of joy. (Kısa süreli bir sevinç hissi yaşadı.)
  18. The music stopped momentarily before starting up again. (Müzik kısa bir süre durduktan sonra yeniden başladı.)
  19. He experienced a momentary sense of confusion. (Kısa süreli bir şaşkınlık hissi yaşadı.)There was a momentary lull in the storm before the winds picked up again. (Fırtınada kısa bir süreliğine sessizlik oldu, ardından rüzgar yeniden hızlandı.)
  20. The actor had a momentary lapse in his lines during the play. (Oyuncu oyun sırasında kısa süreli bir replik hatası yaptı.)
  21. She experienced a momentary sense of awe when she saw the beautiful view. (Güzel manzarayı görünce kısa süreli bir hayranlık hissi yaşadı.)
  22. He had a momentary feeling of regret after making the decision. (Karar verdikten sonra kısa süreli bir pişmanlık hissetti.)
  23. There was a momentary pause in the song before the chorus started. (Şarkıda kısa bir süreliğine ara verildi, ardından koro başladı.)
  24. She had a momentary lapse in concentration and made a mistake. (Dikkat dağılımı kısa süreliğine bozuldu ve hata yaptı.)
  25. The baby had a momentary smile before falling asleep. (Bebeğin uykuya dalmadan önce kısa bir süreliğine gülümsemesi oldu.)
  26. He experienced a momentary sense of relief when he realized he had passed the test. (Sınavı geçtiğini fark ettiğinde kısa süreli bir rahatlama hissi yaşadı.)
  27. There was a momentary interruption in the speech before the speaker continued. (Konuşmada kısa bir süreliğine kesinti oldu, ardından konuşmacı devam etti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.