Modify İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Modify İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Modify (değiştirmek, değişmek)

Modify, bir şeyi değiştirmek, düzenlemek veya uyarlamak anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. She wants to modify her dress for the party. (O, parti için elbisesini değiştirmek istiyor.)
2. The company will modify its policy next month. (Şirket, gelecek ay politikasını değiştirecek.)
3. I need to modify my schedule for tomorrow. (Yarın için programımı değiştirmem gerekiyor.)
4. He modified his behavior after the incident. (O, olaydan sonra davranışını değiştirdi.)
5. The teacher modified the test for the students with special needs. (Öğretmen, özel ihtiyaçları olan öğrenciler için sınavı değiştirdi.)
6. They modified the recipe to make it healthier. (Onlar, daha sağlıklı hale getirmek için tarifi değiştirdi.)
7. The software engineer modified the code to fix the bug. (Yazılım mühendisi, hatayı düzeltmek için kodu değiştirdi.)
8. The architect modified the design to meet the client’s requirements. (Mimar, müşterinin gereksinimlerini karşılamak için tasarımı değiştirdi.)
9. She decided to modify her lifestyle to improve her health. (O, sağlığını iyileştirmek için yaşam tarzını değiştirmeye karar verdi.)
10. The company modified the product based on customer feedback. (Şirket, müşteri geri bildirimlerine dayanarak ürünü değiştirdi.)
11. The artist modified the painting several times before it was finished. (Sanatçı, resmi tamamlanmadan önce birkaç kez değiştirdi.)
12. The team modified their strategy for the second half of the game. (Takım, oyunun ikinci yarısı için stratejilerini değiştirdi.)
13. He modified the car engine to improve its performance. (O, performansını artırmak için araba motorunu değiştirdi.)
14. The writer modified the ending of the story to make it more satisfying. (Yazar, hikayenin sonunu daha tatmin edici hale getirmek için değiştirdi.)
15. The company modified the packaging to make it more environmentally friendly. (Şirket, ambalajı daha çevre dostu hale getirmek için değiştirdi.)
16. The coach modified the training program for the injured athlete. (Antrenör, sakatlanan sporcu için antrenman programını değiştirdi.)
17. She modified her speech to make it more persuasive. (O, daha ikna edici hale getirmek için konuşmasını değiştirdi.)
18. The teacher modified the lesson plan to include more interactive activities. (Öğretmen, daha etkileşimli etkinlikler içeren ders planını değiştirdi.)
19. The company modified the logo to give it a more modern look. (Şirket, daha modern bir görünüm kazandırmak için logosunu değiştirdi.)
20. The

government modified the regulations to address the issue of air pollution. (Hükümet, hava kirliliği sorununa çözüm bulmak için düzenlemeleri değiştirdi.)