Misunderstand İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Misunderstand İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Misunderstand İle İlgili Cümleler

Misunderstand, kelime anlamı olarak “yanlış anlamak” veya “yanlış anlam oluşmak” anlamlarına gelir. Aşağıda, misunderstand kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle ve Türkçe anlamları bulunmaktadır.

  1. I think you misunderstand me, I’m not angry at you. (Beni yanlış anlıyorsun, sana kızgın değilim.)
  2. We had a misunderstanding about the meeting time, that’s why I arrived late. (Toplantı saati konusunda bir yanlış anlaşılma oldu, bu yüzden geç kaldım.)
  3. He misunderstood my intentions and thought I was trying to sabotage his project. (Benim niyetlerimi yanlış anladı ve projeyi sabote etmeye çalıştığımı düşündü.)
  4. I’m afraid I misunderstood your instructions, could you please explain them again? (Korkarım talimatlarınızı yanlış anladım, tekrar açıklayabilir misiniz?)
  5. The tone of his message was unclear, so I misunderstood what he was trying to say. (Mesajının tonu belirsizdi, bu yüzden ne demeye çalıştığını yanlış anladım.)
  6. There was a misunderstanding between the two countries about the border, which led to a brief conflict. (İki ülke arasında sınır konusunda bir yanlış anlaşılma oldu ve kısa bir çatışmaya neden oldu.)
  7. He misunderstood the meaning of the word and used it in the wrong context. (Kelimenin anlamını yanlış anladı ve yanlış bağlamda kullandı.)
  8. My friend misunderstood my joke and thought I was being serious. (Arkadaşım şakamı yanlış anladı ve ciddi olduğumu düşündü.)
  9. There was a misunderstanding between the boss and the employee about the deadline, which caused some tension in the office. (Patron ile çalışan arasında bir yanlış anlaşılma vardı ve bu ofiste bir gerilim yarattı.)
  10. He misunderstood the concept and kept asking questions about things that had already been explained. (Konsepti yanlış anladı ve daha önceden açıklanmış şeyler hakkında sorular sormaya devam etti.)
  11. They had a misunderstanding about the payment, which resulted in the project being delayed. (Ödeme konusunda bir yanlış anlaşılma oldu ve bu proje gecikmesine neden oldu.)
  12. The translation was incorrect and caused a misunderstanding between the two parties. (Çeviri yanlıştı ve iki taraf arasında bir yanlış anlaşılma oluştu.)
  13. She misunderstood the time of the flight and missed her plane. (Uçuşun zamanını yanlış anladı ve uçağı kaçırdı.)
  14. There was a misunderstanding between the customer and the salesperson, which led to the customer leaving without buying anything. (Müşteri ile satış görevlisi arasında bir yanlış anlaşılma oldu ve müşteri hiçbir şey satın

almadan ayrıldı.)
15. He misunderstood the assignment and did it completely wrong. (Görevi yanlış anladı ve tamamen yanlış yaptı.)

  1. The misunderstanding between the two friends was quickly resolved once they talked it out. (İki arkadaş arasındaki yanlış anlaşılma, konuşarak hızlıca çözüldü.)
  2. The cultural differences led to a misunderstanding between the two colleagues. (Kültürel farklılıklar, iki meslektaş arasında bir yanlış anlaşılma oluşmasına neden oldu.)
  3. She misunderstood the recipe and ended up making a completely different dish. (Tarifi yanlış anladı ve tamamen farklı bir yemek yaptı.)
  4. The misunderstanding between the neighbors was resolved with the help of a mediator. (Komşular arasındaki yanlış anlaşılma, bir arabulucunun yardımıyla çözüldü.)
  5. He was too proud to admit that he had misunderstood, so he continued to make mistakes. (Yanlış anladığını itiraf etmeye çok gururluydu, bu yüzden hatalara devam etti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.