Curt İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Curt İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Curt İle İlgili Cümleler

Anlam: Curt, kısa ve keskin bir sesle çıkartılan bir ses ifadesidir. “Sırıtma” ya da “alaycı bir ifade” anlamlarında kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. He let out a curt laugh when I told him the joke. (Bana şakayı anlattığımda, alaycı bir ifadeyle kısa bir gülmeyi patlattı.)
  2. She gave me a curt nod as she walked past me. (Benim yanımdan geçerken bana kısa bir baş hareketi yaptı.)
  3. His curt response made it clear that he wasn’t interested in talking. (Kısa ve keskin cevabı konuşmak istemediğini açıkça gösteriyordu.)
  4. The boss’s curt tone made everyone in the room uncomfortable. (Patronunun keskin tonu herkesi rahatsız etti.)
  5. The waiter gave us a curt reply when we asked for extra napkins. (Ekstra peçete istediğimizde garson bize kısa bir yanıt verdi.)
  6. She spoke in a curt manner, which made me feel like I was bothering her. (Kaba bir şekilde konuşması benim onu rahatsız ettiğimi hissettirdi.)
  7. His curt gesture of waving his hand made it clear that he didn’t want to be bothered. (Elini sallayarak yapmış olduğu kaba hareket, onun rahatsız edilmek istemediğini açıkça ortaya koydu.)
  8. She gave him a curt reply when he asked her out on a date. (Randevu teklif ettiğinde ona kısa bir yanıt verdi.)
  9. His curt tone of voice made it clear that he was annoyed with me. (Tonu benimle sinirli olduğunu açıkça gösteriyordu.)
  10. The teacher’s curt response to the question made the student feel embarrassed. (Öğretmenin soruya verdiği kısa yanıt öğrenciyi utandırdı.)
  11. The customer’s curt complaint made the waiter feel defensive. (Müşterinin kaba şikayeti garsonu savunmacı hissettirdi.)
  12. The boss’s curt instructions left everyone feeling confused. (Patronun kaba talimatları herkesi kafası karışık bıraktı.)
  13. His curt goodbye made me feel like he didn’t care about me. (Kısa vedalaşması benimle ilgilenmediğini düşündürdü.)
  14. She gave me a curt smile, which didn’t make me feel better. (Bana kaba bir gülümseme verdi, bu beni daha iyi hissettirmedi.)
  15. His curt response to the question showed that he didn’t know the answer. (Soru karşısında verdiği kısa cevap, cevabı bilmediğini gösterdi.)
  16. The judge’s curt ruling disappointed the defendant. (Hakimin kaba kararı sanığı hayal kırıklığına uğrattı.)
  17. Her curt tone of voice made it clear that she

didn’t want to discuss the topic any further. (Tonu konuyu daha fazla tartışmak istemediğini açıkça gösteriyordu.)
18. The employee’s curt attitude made it difficult for customers to feel welcome. (Çalışanın kaba tutumu müşterilerin kendilerini hoş karşılanmış hissetmelerini zorlaştırdı.)

  1. His curt refusal to help made me feel disappointed. (Yardım etmeyi reddetmesi beni hayal kırıklığına uğrattı.)
  2. The speaker’s curt conclusion left the audience feeling unsatisfied. (Konuşmacının kaba sonucu izleyicileri tatminsiz bıraktı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.