Misty İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Misty İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Misty

Misty kelimesi İngilizce dilinde “sisli, dumanlı, bulutlu” gibi anlamlara gelir. İşte Misty kelimesiyle örnek cümleler:

  1. Misty mornings are my favorite, everything looks so dreamy. (Sisli sabahlar favorimdir, her şey çok hayal gibi görünür.)
  2. We couldn’t see the road because it was so misty. (Sisli olduğu için yolu göremedik.)
  3. The mountain disappeared behind a misty veil. (Dağ sisli bir örtüye büründü.)
  4. The sun rose slowly through the misty air. (Güneş sisli havadan yavaşça yükseldi.)
  5. The misty forest was full of mystery and wonder. (Sisli orman gizem ve hayranlık doluydu.)
  6. The landscape was covered in a misty blanket, creating a mystical atmosphere. (Manzara sisli bir örtüyle kaplıydı, mistik bir atmosfer yaratıyordu.)
  7. The old castle looked even more eerie in the misty weather. (Eski kale sisli havada daha da ürkütücü görünüyordu.)
  8. The lake was surrounded by a misty haze, making it look like a fairy tale setting. (Göl sisli bir sisle çevriliydi, masalsı bir ortam gibi görünüyordu.)
  9. The misty streets of London looked charming in their own way. (Londra’nın sisli sokakları kendi tarzlarıyla büyüleyici görünüyorlardı.)
  10. The misty horizon blended the sea and the sky into one. (Sisli ufuk denizi ve gökyüzünü tek bir hale getirdi.)
  11. The misty atmosphere added to the suspense of the horror movie. (Sisli atmosfer, korku filmine gerilim kattı.)
  12. The misty air made it hard to breathe. (Sisli hava nefes almayı zorlaştırdı.)
  13. The misty mountains were majestic and awe-inspiring. (Sisli dağlar muhteşem ve hayranlık uyandırıcıydı.)
  14. The misty morning dew made the flowers look even more beautiful. (Sisli sabah çiyi çiçekleri daha da güzel
  1. The misty forest path was eerie and spooky. (Sisli orman patikası ürkütücü ve korkunçtu.)
  2. The misty sky looked like a watercolor painting. (Sisli gökyüzü bir suluboya tablosu gibi görünüyordu.)
  3. The misty rain made the streets slick and dangerous. (Sisli yağmur sokakları kaygan ve tehlikeli hale getirdi.)
  4. The misty valley was surrounded by towering mountains. (Sisli vadi yüksek dağlarla çevriliydi.)
  5. The misty morning made it hard to see where the road was going. (Sisli sabah yolun nereye gittiğini görmek zordu.)
  6. The misty morning air was refreshing and cool. (Sisli sabah havası serinletici ve ferahlatıcıydı.)

Bu cümlelerde “misty” kelimesinin anlamı genellikle bir yerin sisli, dumanlı ya da bulutlu olmasıdır. Ayrıca, mistik, ürkütücü ya da güzel gibi duygusal anlamlar da barındırabilir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.