Mistress İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mistress İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mistress Nedir?

Mistress kelimesi, Türkçede “hizmetçi kadın” veya “eşinden ayrılmış erkeğin sevgilisi” anlamlarına gelir. Ancak günümüzde daha çok “eşinden ayrılmış erkeğin yasal olarak evlenmediği sevgilisi” olarak kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. My friend’s dad left his wife and now he has a mistress. (Arkadaşımın babası karısını terk etti ve şimdi bir metresi var.)
  2. The wealthy businessman always had a mistress on the side. (Zengin iş adamının her zaman bir metresi vardı.)
  3. She found out her husband had a mistress and filed for divorce. (Kocasının bir metresi olduğunu öğrendi ve boşanma davası açtı.)
  4. He took his mistress on a romantic weekend getaway. (Sevgilisiyle romantik bir hafta sonu kaçamağı yaptı.)
  5. The king had many mistresses throughout his reign. (Kraliyet dönemi boyunca kralın birçok metresi oldu.)
  6. She didn’t want to be just another mistress and broke things off with him. (Sadece başka bir metres olmak istemedi ve onunla ilişkisini bitirdi.)
  7. The scandal broke when the politician’s mistress came forward. (Skandal, siyasetçinin metresinin ortaya çıkmasıyla patlak verdi.)
  8. He showered his mistress with expensive gifts and trips. (Metresine pahalı hediyeler ve seyahatler armağan etti.)
  9. She was a mistress to a famous actor before he got married. (Evlendikten önce ünlü bir aktörün metresiydi.)
  10. He’s been seeing his mistress for years behind his wife’s back. (Eşinin arkasından yıllardır metresiyle görüşüyor.)
  11. The mistress was devastated when she found out he was still married. (Metres, hala evli olduğunu öğrendiğinde mahvolmuştu.)
  12. She met her new lover while he was still with his mistress. (Yeni sevgilisiyle tanışırken hala metresiyle birlikteliği vardı.)
  13. The mistress demanded that he leave his wife for her. (Metres, ondan karısını terk etmesini istedi.)
  14. He promised to take care of his mistress and her children. (Metresine ve çocuklarına bakacağına söz verdi.)
  15. The politician’s mistress was a big scandal for the media. (Siyasetçinin metresi, medya için büyük bir skandaldı.)
  16. The mistress knew she would never be more than a secret to him. (Metres, onun için sadece bir sır olmaktan başka bir şey olamayacağını biliyordu.)
  17. He had a separate apartment just for his mistress. (Metresi için ayrı bir daire vardı.)
  18. She was tired of being the other woman and wanted more than just a mistress. (Diğer kadın olmaktan bıkmıştı ve sadece bir metres olmakt

ığından daha fazlasını istiyordu.)
19. His mistress was always jealous of his wife and their family. (Metresi, onun eşi ve ailesinden hep kıskançlık duyardı.)

  1. The man’s mistress eventually ended the affair when she realized he would never leave his wife for her. (Adamın metresi, onun asla karısını terk etmeyeceğini anladığında ilişkiyi sona erdirdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.