Miss İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Miss İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Miss

Miss kelimesi İngilizcede “kadın veya kız için evlenmemiş veya bekâr bir unvan” anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. Miss Jones, can you please come to my office for a moment? (Bayan Jones, bir dakikalığına ofisime gelebilir misin?)
2. She introduced herself as Miss Mary Smith. (Kendisini Bayan Mary Smith olarak tanıttı.)
3. I’m sorry, I didn’t catch your name. Could you repeat it, miss? (Üzgünüm, adınızı anlayamadım. Tekrar edebilir misiniz, bayan?)
4. The miss universe pageant is held every year. (Dünya güzellik yarışması her yıl düzenlenir.)
5. Excuse me, miss, do you know where the nearest bus stop is? (Af edersiniz, bayan, en yakın otobüs durağının nerede olduğunu biliyor musunuz?)
6. I’d like to make a reservation for two, please, under the name of Miss Johnson. (İki kişilik bir rezervasyon yaptırmak istiyorum, lütfen, Bayan Johnson adına.)
7. She was crowned Miss World in 1994. (1994 yılında dünya güzeli seçildi.)
8. I’m sorry, miss, you can’t enter without a ticket. (Üzgünüm, bayan, bilet olmadan giremezsiniz.)
9. Miss Jackson teaches English at the local high school. (Jackson Bayan, yerel lisede İngilizce öğretiyor.)
10. The misspelled word in the sentence was “occurrence”. (Cümledeki yanlış yazılmış kelime “occurrence” idi.)
11. The missing girl was found safe and sound. (Kayıp kız sağ salim bulundu.)
12. She felt a bit missing without her phone. (Telefonu olmadan biraz eksik hissetti.)
13. He couldn’t help but miss his old car. (Eski arabasını özlemeden edemedi.)
14. The letter was addressed to Miss Sarah Johnson. (Mektup Bayan Sarah Johnson’a hitaben yazılmıştı.)
15. She’s the missing puzzle piece in the set was finally found under the couch. (Takımdaki eksik puzzle parçası sonunda koltuğun altında bulundu.)
    16. The missile launch was successful. (Füze fırlatması başarılı oldu.)
    17. He gave her a missed call to let her know he had arrived. (Varışını bildirmek için ona bir cevapsız arama yaptı.)
    18. She was the first runner-up in the Miss America pageant. (Amerika güzellik yarışmasında ikinci olan ilk yarışmacıydı.)
    19. The company missed its earnings target for the quarter. (Şirket, çeyrek için belirlenen kazanç hedefini tutturamadı.)
    20. He felt a mission to help the homeless in his community. (Toplumunda evsizlere yardım etme görevi hissetti.)