Miserable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Miserable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Miserable

Miserable kelimesi Türkçede “mutsuz” anlamına gelir. Aşağıda bu kelimeyle ilgili örnek cümleler verilmiştir:

1. I’m feeling miserable today because I have a headache. (Baş ağrım olduğu için bugün kendimi mutsuz hissediyorum.)
2. The weather is so miserable that I don’t feel like going outside. (Hava çok kötü, dışarı çıkmak istemiyorum.)
3. He looked absolutely miserable when he failed the test. (Sınavda başarısız olunca, o çok mutsuz görünüyordu.)
4. After her dog died, she was absolutely miserable for weeks. (Köpeği öldükten sonra haftalarca çok mutsuzdu.)
5. Living in poverty can make people feel miserable. (Yoksulluk içinde yaşamak insanları mutsuz hissettirebilir.)
6. I was miserable when I found out that I didn’t get the job. (İşe alınmadığımı öğrendiğimde çok mutsuz oldum.)
7. She looked so miserable in that dress that I had to tell her the truth. (O elbiseyle o kadar mutsuz görünüyordu ki, ona gerçeği söylemek zorunda kaldım.)
8. I feel miserable for not being able to help my friend when she needed me. (Arkadaşım bana ihtiyacı olduğunda yardım edemeyince kendimi mutsuz hissediyorum.)
9. Being stuck in traffic can make anyone miserable. (Trafikte sıkışıp kalmak herkesi mutsuz edebilir.)
10. She was miserable in her marriage and decided to get a divorce. (Evliğinde mutsuzdu ve boşanmaya karar verdi.)
11. I had a miserable time at the party because I didn’t know anyone. (Hiç kimseyi tanımadığım için parti de çok mutsuz oldum.)
12. He was miserable when he lost his wallet. (Cüzdanını kaybettiğinde çok mutsuzdu.)
13. The food was so bad that it made me miserable. (Yemek o kadar kötüydü ki, beni mutsuz etti.)
14. He had a miserable childhood because his parents were always fighting. (Ebeveynleri sürekli kavga ettiği için, o kötü bir çocukluk geçirdi.)
15. The movie was so sad that it left me feeling miserable. (Film çok üzücüydü, beni mutsuz bırakt

16. Being away from home during the holidays can make people feel miserable. (Tatil sırasında evden uzakta olmak insanları mutsuz hissettirebilir.)
17. I was miserable when my cat ran away. (Kedim kaçtığında çok mutsuz oldum.)
18. The company went bankrupt and left all its employees miserable. (Şirket iflas etti ve tüm çalışanlarını mutsuz bıraktı.)
19. She felt miserable after her best friend moved away. (En iyi arkadaşı taşındıktan sonra kendini çok mutsuz hissetti.)
20. Being rejected can make people feel miserable. (Reddedilmek insanları mutsuz edebilir.)