Cunning İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cunning İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cunning Nedir?

Cunning kelimesi, bir durumda zeki ve kurnaz bir şekilde davranmak için kullanılan bir sıfat olarak tanımlanır.

Örnek cümleler:

1. He used cunning tactics to win the game. (Oyunu kazanmak için kurnazca taktikler kullandı.)
2. She has a cunning plan to get what she wants. (İstediğini elde etmek için kurnaz bir planı var.)
3. The thief used his cunning to break into the house undetected. (Hırsız evi tespit edilmeden içeri girmek için kurnazlığını kullandı.)
4. His cunning manipulation of the situation made him very successful. (Durumu kurnazca yönlendirmesi onu çok başarılı yaptı.)
5. The politician used his cunning to win over the voters. (Politikacı seçmenleri kazanmak için kurnazlığını kullandı.)
6. She was known for her cunning and ability to outsmart her opponents. (Rakiplerini alt etme yeteneği ve kurnazlığıyla tanınırdı.)
7. The fox used its cunning to catch the rabbit. (Tavşanı yakalamak için tilki kurnazlığını kullandı.)
8. His cunning words convinced me to buy the product. (Kurnaz sözleri ürünü almamı sağladı.)
9. She used her cunning to get out of trouble. (Sorundan kurtulmak için kurnazlığını kullandı.)
10. The spy’s cunning plan helped him gather important information. (Casusun kurnaz planı ona önemli bilgiler toplamada yardımcı oldu.)
11. The businessman’s cunning negotiation tactics helped him strike a great deal. (İş adamının kurnaz müzakere taktikleri harika bir anlaşma yapmasına yardımcı oldu.)
12. The detective used his cunning to solve the case. (Olayı çözmek için dedektif kurnazlığını kullandı.)
13. The cat’s cunning helped it catch the mouse. (Kedinin kurnazlığı fareyi yakalamasına yardımcı oldu.)
14. She was praised for her cunning in the courtroom. (Mahkemede gösterdiği kurnazlık övüldü.)
15. The magician’s cunning tricks amazed the audience. (Sihirbazın kurnaz numaraları izleyicileri hayrete düşürdü.)
16. His cunning plan backfired and he lost everything. (Kurnaz planı ters tepti ve her şeyini kaybetti.)
17. The teacher used her cunning to motivate her students to learn. (Öğrencilerini öğrenmeye teşvik etmek için öğretmen kurnazlığını kullandı.)
18. The thief’s cunning was no match for the advanced security system. (Hırsızın kurnazlığı gelişmiş güvenlik sistemine karşı gelmedi.)
19. She was impressed by his cunning ability to solve problems. (Sorunları çözme yeteneğiyle kurnazlığından etkilendi.)
20. The company’s cunning marketing strategy helped them gain a

competitive advantage. (Şirketin kurnaz pazarlama stratejisi rekabet avantajı kazanmalarına yardımcı oldu.)

(Türkçe karşılıklar kalın ve kırmızı renkte yazılmıştır.)

Unutmayın, “cunning” kelimesi genellikle olumlu bir anlam taşır, ancak bazı durumlarda “hileli” veya “aldatıcı” anlamlarında da kullanılabilir.