Miser İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Miser İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Miser İle İlgili Cümleler

Miser, Türkçe’de cimri anlamına gelir. Bir kişinin, para ve mal biriktirmeye aşırı derecede düşkün olması durumunu ifade eder.

Örnek cümleler:

1. The miser refused to spend even a penny on his own birthday party. (Cimri adam kendi doğum günü partisinde bile bir kuruş harcamayı reddetti.)
2. She was so miserly that she reused tea bags to save money. (O kadar cimriydi ki, para biriktirmek için çay poşetlerini tekrar kullanırdı.)
3. The miser’s children grew up poor despite their father’s wealth. (Cimri adamın çocukları babalarının zenginliğine rağmen yoksul bir şekilde büyüdüler.)
4. The miserly old man hoarded all his money under his mattress. (Cimri yaşlı adam tüm parasını yatağının altında sakladı.)
5. The miserly boss refused to give his employees a raise. (Cimri patron çalışanlarına zam yapmayı reddetti.)
6. The miser counted his pennies every day to make sure he wasn’t spending too much. (Cimri adam her gün kuruşlarını sayarak çok para harcamadığından emin olurdu.)
7. The miser’s greed caused him to lose all his friends. (Cimri adamın açgözlülüğü tüm arkadaşlarını kaybetmesine neden oldu.)
8. The miserly landlord refused to fix the broken heater in his tenant’s apartment. (Cimri ev sahibi kiracısının dairedeki bozuk kaloriferi tamir etmeyi reddetti.)
9. The miserly millionaire ate cheap fast food every day to save money. (Cimri milyoner her gün para biriktirmek için ucuz fast food yedi.)
10. The miser’s selfishness made him unpopular with his coworkers. (Cimri adamın bencil davranışları iş arkadaşları tarafından sevilmemesine neden oldu.)
11. The miserly old woman refused to donate any money to charity. (Cimri yaşlı kadın hayır kurumlarına hiçbir para bağışlamayı reddetti.)
12. The miserly couple never went on vacation to save money. (Cimri çift para biriktirmek için hiç tatil yapmadı.)
13. The miser’s stinginess caused him to miss out on many opportunities in life. (Cimri adamın cimriliği hayatta birçok fırsatı kaçırmasına neden oldu.)
14. The miser

15. The miserly father refused to pay for his children’s education. (Cimri baba çocuklarının eğitimi için ödeme yapmayı reddetti.)
16. The miserly businessman never spent money on advertising his company. (Cimri iş adamı şirketini reklam yapmak için hiç para harcamadı.)
17. The miser’s love for money was greater than his love for his family. (Cimri adamın para sevgisi ailesine olan sevgisinden daha büyüktü.)
18. The miserly woman refused to buy new clothes and wore the same old ones every day. (Cimri kadın yeni kıyafetler almayı reddetti ve her gün aynı eski kıyafetleri giydi.)
19. The miser’s employees complained about the poor working conditions and low pay. (Cimri adamın çalışanları kötü çalışma koşulları ve düşük ücretler nedeniyle şikayet ettiler.)
20. The miserly landlord charged his tenants high rent for a run-down apartment. (Cimri ev sahibi kötü durumda olan bir daire için kiracılarına yüksek kira ücreti talep etti.)

Bu cümlelerde cimri kişilerin para biriktirme hırsı nedeniyle, genellikle çevrelerindeki insanlara karşı bencil ve bencilce davrandıkları vurgulanmaktadır.