Miracle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Miracle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Miracle Nedir?


Miracle, mucize anlamına gelen bir İngilizce kelime olarak kullanılır. Bir olayın doğaüstü bir şekilde gerçekleşmesi veya beklenmedik bir şekilde olumlu sonuçlar elde edilmesi durumlarında kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. The rescue team’s arrival was a miracle for the trapped hikers. (Kapana kısılan yürüyüşçüler için kurtarma ekibinin varışı bir mucizeydi.)
  2. Winning the championship against all odds was a miracle. (Tüm zorluklara rağmen şampiyonluğu kazanmak bir mucizeydi.)
  3. She was cured of her illness through a medical miracle. (Tıbbi bir mucize sayesinde hastalığından kurtuldu.)
  4. The survival of the passengers after the plane crash was a miracle. (Uçak kazasından sonra yolcuların hayatta kalması bir mucizeydi.)
  5. The birth of the rare species was a miracle of nature. (Nadir türün doğumu doğanın bir mucizesiydi.)
  6. It’s a miracle that the old bridge still stands after so many years. (Eski köprünün hala bu kadar yıl sonra ayakta kalması bir mucize.)
  7. The magician performed a miracle by making the rabbit disappear. (Sihirbaz tavşanı kaybettirerek bir mucize gerçekleştirdi.)
  8. The success of the company’s new product was a marketing miracle. (Şirketin yeni ürününün başarısı bir pazarlama mucizesiydi.)
  9. The return of the missing dog was a miracle for the owner. (Kayıp köpeğin geri dönüşü sahibi için bir mucizeydi.)
  10. The children’s recovery from the deadly disease was a miracle. (Ölümcül hastalıktan çocukların kurtulması bir mucizeydi.)
  11. The musician’s performance was a musical miracle that left the audience in awe. (Müzisyenin performansı seyirciyi hayran bırakan bir müzik mucizesiydi.)
  12. The discovery of the new planet was a scientific miracle. (Yeni gezegenin keşfi bir bilimsel mucizeydi.)
  13. The woman’s survival in the wilderness for weeks was a miracle. (Kadının haftalarca vahşi doğada hayatta kalması bir mucizeydi.)
  14. The painter’s masterpiece was a visual miracle. (Ressamın şaheseri bir görsel mucizeydi.)
  15. The repair of the ancient monument was an architectural miracle. (Eski anıtın onarımı bir mimari mucizeydi.)
  16. The athlete’s comeback after a serious injury was a miracle. (Ciddi bir sakatlıktan sonra sporcu geri döndü, bir mucizeydi.)
  17. The baby’s laughter was a miracle that brought joy to everyone around. (Bebeklerin kahkahası herkesi mutlu eden bir mucizeydi.)
  18. The meeting of the long-lost siblings was a reunion miracle. (Uzun süredir kayıp olan kardeşlerin buluşması bir buluşma mucizesiy
  1. The sudden change in weather that saved the crops was a farming miracle. (Mahsullerin kurtulmasını sağlayan ani hava değişikliği bir çiftçilik mucizesiydi.)
  2. The actor’s performance in the play was a miracle that left the audience spellbound. (Oyuncunun oyunundaki performansı seyirciyi büyüleyen bir mucizeydi.)

(Tüm cümlelerde bold mavi renkte İngilizce kelime kullanılmıştır)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.