Mindlessly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Mindlessly (Türkçe anlamı: Düşünmeden, boşuna)
- I mindlessly scrolled through my phone for hours. (Telefonumda saatlerce düşünmeden kaydırdım.)
- She mindlessly ate the entire bag of chips. (O, boşuna cips poşetinin tamamını yedi.)
- He mindlessly signed the contract without reading it. (O, okumadan düşünmeden sözleşmeyi imzaladı.)
- The children mindlessly ran around the park, laughing and shouting. (Çocuklar düşünmeden parkta koştular, gülüp bağırdılar.)
- She mindlessly followed her friends, not realizing where they were going. (Arkadaşlarını düşünmeden takip etti, nereye gittiklerini fark etmedi.)
- He mindlessly bought a bunch of unnecessary items at the store. (Mağazada gereksiz bir sürü eşya düşünmeden aldı.)
- The driver mindlessly ran the red light, causing an accident. (Sürücü kırmızı ışıkta düşünmeden geçti, bir kazaya sebep oldu.)
- She mindlessly agreed to the request, not realizing the consequences. (Talebeyi düşünmeden kabul etti, sonuçlarını fark etmedi.)
- He mindlessly watched TV all day, not getting anything productive done. (Bütün gün TV izledi, üretken bir şey yapmadı.)
- The student mindlessly copied the homework from a friend, without understanding the material. (Öğrenci materyali anlamadan arkadaşından ödevi düşünmeden kopyaladı.)
- She mindlessly spent all her money on clothes, forgetting about her bills. (O, faturalarını unutarak tüm parasını kıyafetlere düşünmeden harcadı.)
- He mindlessly clicked on the pop-up ad, downloading a virus onto his computer. (O, düşünmeden pop-up reklamına tıkladı ve bilgisayarına virüs indirdi.)
- The workers mindlessly went through the motions, not putting any effort into their jobs. (İşçiler düşünmeden hareket ettiler, işlerine hiç çaba göstermediler.)
- She mindlessly agreed to meet a stranger from the internet, putting herself in danger. (İnternetten bir yabancıyla buluşmaya düşünmeden kabul etti, kendini tehlikeye attı.)
- He mindlessly drove to work, not realizing he forgot his laptop at home. (İşe düşünmeden arabayla gitti, evde laptop’unu unuttuğunu fark etmedi.)
- The team mindlessly went through the motions during practice, not improving their skills. (Takım düşünmeden pratik yaptı, becerilerini geliştirmediler.)
- She mindlessly nodded along during the meeting, not paying attention to the discussion. (Toplantıda düşünmeden kafasını salladı, tartışmaya dikkat etmedi.)
- He mindlessly agreed to the terms and conditions, not realizing what he was agreeing to. (Şartlar ve koşulları düş
ünmeden kabul etti, neye razı olduğunu fark etmedi.)
- The musician mindlessly played the same song over and over, not practicing new material. (Müzisyen düşünmeden aynı şarkıyı tekrar tekrar çaldı, yeni materyal çalışmadı.)
- She mindlessly checked her phone during the movie, disturbing other viewers. (Film sırasında telefonunu düşünmeden kontrol etti, diğer izleyicileri rahatsız etti.)
Note: It’s important to be mindful and aware of our actions and decisions, rather than mindlessly going through life without intention or purpose.
Hemen Yorum Yaz