Crumble İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Crumble İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Crumble

Crumble, genellikle meyve, şeker, un ve tereyağı gibi malzemelerin karıştırılıp fırınlanmasıyla yapılan bir tatlıdır. Bu tatlı kelimesi İngilizce’de “dağılmak” veya “kırılmak” anlamlarına gelen “crumble” fiilinden türetilmiştir.

1. I love to make apple crumble for dessert. (Tatlı olarak elma crumble yapmaktan çok hoşlanırım.)
2. The crumble topping on this pie is my favorite part. (Bu pastanın üzerindeki crumble kaplama favori kısmım.)
3. She sprinkled some crumble over the top of the cake. (Kekin üzerine biraz crumble serpti.)
4. The crumble was so crispy and delicious. (Crumble o kadar çıtır ve lezzetliydi.)
5. You can use any kind of fruit for crumble, like berries or peaches. (Crumble için böğürtlen veya şeftali gibi herhangi bir meyve kullanabilirsiniz.)
6. The crumble was too dry and didn’t stick together. (Crumble çok kuru ve bir arada tutmadı.)
7. I added some cinnamon to the crumble for extra flavor. (Ekstra lezzet için crumble’a biraz tarçın ekledim.)
8. The crumble melted in my mouth. (Crumble ağzımda eridi.)
9. The crumble recipe calls for oats and brown sugar. (Crumble tarifi yulaf ezmesi ve esmer şeker istiyor.)
10. My mom always makes the best crumble. (Annem her zaman en iyi crumble’ı yapar.)
11. I like to serve my crumble with vanilla ice cream. (Crumble’ımı vanilyalı dondurma ile servis etmekten hoşlanırım.)
12. The crumble had a crunchy texture that I really enjoyed. (Crumble’ın çıtır dokusu benim gerçekten hoşuma gitti.)
13. She put the crumble mixture in the fridge to chill. (Crumble karışımını soğutmak için buzdolabına koydu.)
14. I added some chopped nuts to the crumble for a little crunch. (Crumble’a biraz kıtır olması için kıyılmış fındık ekledim.)
15. The crumble was a little too sweet for my taste. (Crumble benim damak zevkime göre biraz fazla tatlıydı.)
16. My grandma’s apple crumble is a family favorite. (Büyükannemin elma crumble’ı aile favorimizdir.)
17. I made a crumble with peaches and blueberries for a summer dessert. (Yaz tatlısı için şeftali ve yaban mersini ile crumble yaptım.)
18. The crumble topping was golden brown and perfectly crispy. (Crumble kaplama altın rengi ve mükemmel çıtır idi.)
19. She put the crumble in the oven to bake for 30 minutes. (Crumble’ı 30 dakika pişirmek için fırına koydu.)
20. I prefer my crumble warm with

a scoop of whipped cream on top. (Üzerine bir top çırpılmış krema ile sıcak crumble’ı tercih ederim.)

(Note: For the last sentence, the text was cut off. The full sentence is: “I prefer my crumble warm with a scoop of whipped cream on top.” – “Sıcak crumble’ımı üstünde bir top çırpılmış krema ile tercih ederim.”)