Mile İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Mile İle İlgili Cümleler
Anlam: Bir uzunluk ölçü birimi. 1 mil yaklaşık olarak 1.6 kilometreye denk gelir.
- I walked a mile to get to the store. (Mağazaya gitmek için bir mil yürüdüm.)
- He ran a mile in under 5 minutes. (5 dakikanın altında bir mil koştu.)
- The hotel is located only a mile from the beach. (Otel plajdan sadece bir mil uzaklıkta yer alıyor.)
- She drove for miles without seeing any gas stations. (Benzin istasyonu olmadan mil ötede araba sürdü.)
- He is a mile away from achieving his dream. (Hayaline ulaşmak için bir mil uzakta.)
- The marathon is 26.2 miles long. (Maraton 26,2 mil uzunluğunda.)
- He drove an extra mile to pick up his friend. (Arkadaşını almak için ekstra bir mil sürdü.)
- She has walked a million miles in her lifetime. (Hayatı boyunca milyonlarca mil yürüdü.)
- The nearest gas station is only a few miles away. (En yakın benzin istasyonu sadece birkaç mil uzaklıkta.)
- They had to travel hundreds of miles to get to the conference. (Konferansa gitmek için yüzlerce mil seyahat etmek zorunda kaldılar.)
- The train station is just a stone’s throw away from here, only half a mile. (Tren istasyonu buradan sadece taş atımı kadar uzakta, sadece yarım mil.)
- The hiker trekked up the mountain for miles before reaching the summit. (Dağcı, zirveye ulaşmadan önce milce dağlarda yürüdü.)
- It’s hard to believe that we’ve come this far, and still, we have a long mile to go. (Böylesine ilerlediğimize inanmak zor, ve hala daha uzun bir yolculuğumuz var.)
- The restaurant is only a mile away from the airport. (Restoran havaalanından sadece bir mil uzaklıkta.)
- The runner was ahead by a mile, and the others couldn’t catch up. (Koşucu bir mil öndeydi ve diğerleri yetişemedi.)
- The marathoner finished the race with a time of four minutes per mile. (Maratoncu, dört dakikalık bir mil süresiyle yarışı bitirdi.)
- I need to run an extra mile today to hit my daily goal. (Bugün günlük hedefime ulaşmak için ekstra bir mil koşmam gerekiyor.)
- The hiker was exhausted after hiking for miles in the heat. (Sıcakta milce yürüdükten sonra dağcı yorgun düştü.)
- She swam a mile in the pool before starting her day. (Gününe başlamadan önce havuzda bir mil yüzdü.)
- The road trip was long,
but we enjoyed the scenic views for miles. (Yolculuk uzundu, ama manzaraların tadını milce çıkardık.)
Hemen Yorum Yaz