Midge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Midge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Midge

Midge, Türkçede sivrisinekler ailesinden küçük sinekleri ifade eder. İşte, “midge” kelimesinin İngilizce cümle içinde kullanılan örnekleri:

  1. The midges were biting me all night. (Sivrisinekler tüm gece beni ısırıyordu.)
  2. The Scottish midge is notorious for its vicious bite. (İskoçya sivrisineği, acımasız ısırığıyla kötü şöhretlidir.)
  3. We had to wear insect repellent to avoid being bitten by midges. (Sivrisinekler tarafından ısırılmaktan kaçınmak için böcek kovucu kullanmak zorunda kaldık.)
  4. The midge swarms were so thick, we could barely see through them. (Sivrisinek sürüleri o kadar yoğundu ki, neredeyse onların arasından göremiyorduk.)
  5. The midge larvae live in the water and feed on small aquatic organisms. (Sivrisinek larvaları su içinde yaşar ve küçük su organizmalarıyla beslenir.)
  6. Midge populations tend to peak in the summer months. (Sivrisinek popülasyonları genellikle yaz aylarında en yüksek seviyeye ulaşır.)
  7. The midge was buzzing in my ear, driving me crazy. (Sivrisinek kulağımda uğulduyor, beni deli ediyor.)
  8. Midge nets can be an effective way to keep midges at bay. (Sivrisinek ağları, sivrisinekleri uzak tutmak için etkili bir yol olabilir.)
  9. I could hear the high-pitched whine of the midges as they swarmed around us. (Sivrisinekler bizim etrafımızda toplandıklarında yüksek tonda inleyişlerini duyabiliyordum.)
  10. The midge season can make outdoor activities unpleasant. (Sivrisinek sezonu, açık hava etkinliklerini hoş olmayan hale getirebilir.)
  11. The midge larvae pupate in the water before emerging as adults. (Sivrisinek larvaları, yetişkin olarak ortaya çıkmadan önce suda pupa haline gelirler.)
  12. Midge bites can cause irritation and swelling. (Sivrisinek ısırıkları kaşıntı ve şişmeye neden olabilir.)
  13. I had to wear a hat with a midge net to protect my face from bites. (Yüzümü sivrisineklerin ısırıklarından korumak için bir sivrisinek ağı ile şapka takmak zorunda kaldım.)
  14. The midges were so bad, we had to move our campsite to get away from them. (Sivrisinekler o kadar kötüydü ki, onlardan uzaklaşmak için kamp alanımızı taşımak zorunda kaldık.)
  15. Midge repellent candles can be effective in keeping midges away. (Sivrisinek kovucu mumlar, sivrisine

kleri uzak tutmak için etkili olabilirler.)
16. The midge season can vary depending on the location and climate. (Sivrisinek sezonu, yer ve iklim koşullarına göre değişebilir.)

  1. The midge bites left me with red welts all over my arms and legs. (Sivrisinek ısırıkları tüm kollarımda ve bacaklarımda kırmızı kabarcıklar bıraktı.)
  2. Midge swarms can be so dense that they appear as a dark cloud. (Sivrisinek sürüleri o kadar yoğundur ki, karanlık bir bulut gibi görünebilirler.)
  3. The midge problem was so bad that we had to cancel our outdoor event. (Sivrisinek sorunu o kadar kötüydü ki, açık hava etkinliğimizi iptal etmek zorunda kaldık.)
  4. Midge larvae are an important food source for many fish species. (Sivrisinek larvaları birçok balık türü için önemli bir gıda kaynağıdır.)

Bu örnek cümleler, “midge” kelimesinin ne kadar yaygın ve çeşitli şekillerde kullanıldığını göstermektedir. Sivrisinekler, açık hava etkinlikleri için bir sorun oluşturabilirler, ancak aynı zamanda birçok hayvanın beslenmesinde de önemli bir rol oynarlar.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.