Meditative İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Meditative İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Meditative Nedir?

Meditative, meditasyonla ilgili olan ya da meditasyona özgü olan anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. Meditative practices can help reduce stress and anxiety. (Meditasyon uygulamaları stres ve kaygıyı azaltmaya yardımcı olabilir.)
2. I like to listen to meditative music before going to bed. (Yatmadan önce meditatif müzik dinlemeyi seviyorum.)
3. Yoga is a meditative practice that focuses on the mind-body connection. (Yoga, zihin-beden bağlantısına odaklanan bir meditasyon uygulamasıdır.)
4. The meditative state can be difficult to achieve, but it’s worth the effort. (Meditatif durum elde etmek zor olabilir ancak çaba değerlidir.)
5. He finds meditative activities, such as gardening, to be very relaxing. (Bahçe işleri gibi meditatif aktivitelerin çok rahatlatıcı olduğunu düşünüyor.)
6. Many people practice meditative breathing to help them stay focused and calm. (Birçok insan, odaklanmalarına ve sakin kalmalarına yardımcı olmak için meditatif nefes almayı uygular.)
7. The sound of the waves crashing on the shore has a meditative effect on me. (Kıyıya vuran dalgaların sesi bende meditatif bir etki yaratır.)
8. She took a meditative walk in the park to clear her mind. (Aklını boşaltmak için parkta bir meditasyon yürüyüşü yaptı.)
9. The meditative practice of mindfulness can improve mental health. (Farkındalık meditasyonu, zihinsel sağlığı iyileştirebilir.)
10. I like to light candles and create a meditative atmosphere when I do yoga at home. (Evde yoga yaparken mumları yakmayı ve meditatif bir atmosfer oluşturmayı seviyorum.)
11. The monk sat in a meditative pose and focused on his breath. (Keşiş, meditatif bir pozisyonda oturdu ve nefesine odaklandı.)
12. Meditative coloring books have become popular as a way to relax and de-stress. (Meditatif boyama kitapları, rahatlamak ve stresten kurtulmak için popüler hale geldi.)
13. I find meditative walks in nature to be very calming. (Doğada meditatif yürüyüşlerin çok sakinleştirici olduğunu

düşünüyorum.)
14. The meditative practice of chanting can help quiet the mind. (Meditatif bir şekilde şarkı söylemek, zihni sakinleştirmeye yardımcı olabilir.)

15. The meditative practice of visualization can help manifest your desires. (Görselleştirme meditasyonu, isteklerinizi gerçekleştirmeye yardımcı olabilir.)
16. I like to start my day with a meditative practice to set a peaceful tone for the day. (Günü huzurlu bir tonla başlatmak için bir meditasyon uygulamasıyla başlamayı seviyorum.)
17. The meditative practice of gratitude can improve overall well-being. (Minnettarlık meditasyonu, genel olarak iyi olmayı artırabilir.)
18. She found meditative journaling to be a helpful way to process her emotions. (Duygularını işlemek için meditatif günlük yazmayı faydalı buldu.)
19. The meditative practice of Tai Chi can help improve balance and flexibility. (Tai Chi’nin meditatif uygulaması, denge ve esnekliği artırmaya yardımcı olabilir.)
20. The meditative state allows for a deeper connection to oneself and the universe. (Meditatif durum, kendimizle ve evrenle daha derin bir bağlantı kurmamıza olanak sağlar.)