Meantime İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Meantime İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Meantime

Meantime, Türkçe karşılığı “bu arada” olan bir bağlaçtır. Meantime, iki olay arasında geçen zamanı ifade etmek için kullanılır. Ayrıca, bir olayın diğerinden önce gerçekleştiğini belirtmek için de kullanılabilir.

Örnek cümleler:

1. In the meantime, I’ll go grab us some drinks. (Bu arada, bize içeceklerden getireyim.)
2. In the meantime, you can start working on the project. (Bu arada, projede çalışmaya başlayabilirsin.)
3. In the meantime, I’ll check if there are any updates on the situation. (Bu arada, durumla ilgili güncellemeler olup olmadığını kontrol edeceğim.)
4. In the meantime, let’s focus on finishing this task. (Bu arada, bu görevi tamamlamaya odaklanalım.)
5. In the meantime, we can enjoy the view from here. (Bu arada, buradan manzaranın tadını çıkarabiliriz.)
6. In the meantime, I suggest we come up with a backup plan. (Bu arada, yedek bir plan oluşturmayı öneriyorum.)
7. In the meantime, we can work on improving our skills. (Bu arada, becerilerimizi geliştirmek üzerinde çalışabiliriz.)
8. In the meantime, you can read the instructions. (Bu arada, talimatları okuyabilirsin.)
9. In the meantime, let’s take a break and grab some snacks. (Bu arada, ara verip atıştırmalık alalım.)
10. In the meantime, we can brainstorm some ideas. (Bu arada, bazı fikirler üzerinde beyin fırtınası yapabiliriz.)
11. In the meantime, I’ll finish up this email. (Bu arada, bu e-postayı bitireceğim.)
12. In the meantime, we can gather more information. (Bu arada, daha fazla bilgi toplayabiliriz.)
13. In the meantime, let’s prepare for the meeting. (Bu arada, toplantıya hazırlanalım.)
14. In the meantime, you can take a look at these documents. (Bu arada, bu belgelere bir göz atabilirsin.)
15. In the meantime, we can discuss the next steps. (Bu arada, sonraki adımları tartışabiliriz.)
16. In the meantime, let’s make sure everything is set up properly. (Bu arada, her şeyin doğru şekilde kurulduğundan emin olalım.)
17. In the meantime, you can work on your presentation. (Bu arada, sunumun üzerinde çalışabilirsin.)
18. In the meantime, we can review our progress. (Bu arada, ilerlememizi gözden geçirebiliriz.)
19. In the meantime, I

will look for a solution to the problem. (Bu arada, soruna bir çözüm arayacağım.)
20. In the meantime, we can take care of some other tasks. (Bu arada, diğer bazı görevleri halledebiliriz.)