Maudlin İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Maudlin İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Maudlin Nedir?

Maudlin, aşırı duygusal ve ağlamaklı davranışlara sahip olan kişiler için kullanılan bir sıfattır. Bu kişiler genellikle kendilerini çok duygusal bir şekilde ifade ederler ve kolayca ağlarlar.

Örnek cümleler:

  1. She became maudlin after watching the romantic movie. (O romantik filmi izledikten sonra maudlin oldu.)
  2. He always gets maudlin when he’s had too much to drink. (Çok içtiğinde her zaman maudlin olur.)
  3. The maudlin speeches at the funeral made everyone cry. (Cenazede yapılan maudlin konuşmalar herkesi ağlattı.)
  4. She couldn’t stop herself from becoming maudlin when she heard the sad news. (Üzücü haberi duyunca kendini maudlin olmaktan alıkoyamadı.)
  5. He was feeling maudlin after his girlfriend broke up with him. (Kız arkadaşıyla ayrıldıktan sonra maudlin hissetti.)
  6. The maudlin music in the movie always makes me cry. (Filmin maudlin müziği her zaman beni ağlatır.)
  7. He was maudlin with grief after his dog died. (Köpeği öldükten sonra kederli bir şekilde maudlin oldu.)
  8. She tends to get maudlin when she’s tired. (Yorgun olduğunda maudlin olma eğilimindedir.)
  9. The maudlin scene in the play left the audience in tears. (Oyunun maudlin sahnesi seyirciyi gözyaşlarına boğdu.)
  10. He was a maudlin drunk, always crying and talking about his problems. (O, maudlin bir sarhoştu, sürekli ağlıyor ve problemlerinden bahsediyordu.)
  11. She wrote a maudlin poem about her lost love. (Kaybettiği aşkıyla ilgili maudlin bir şiir yazdı.)
  12. He was in a maudlin mood all day after his argument with his friend. (Arkadaşıyla tartıştıktan sonra tüm gün maudlin bir ruh hali içindeydi.)
  13. The maudlin movie made him feel emotional. (Maudlin film onu duygusal hissettirdi.)
  14. She always gets maudlin on her birthday. (Doğum gününde her zaman maudlin olur.)
  15. The maudlin love song reminded him of his ex-girlfriend. (Maudlin aşk şarkısı eski kız arkadaşını hatırlattı.)
  16. She became maudlin when she saw the old family photos. (Eski aile fotoğraflarını görünce maudlin oldu.)
  17. The maudlin speech by the retiring CEO moved everyone. (Emekliye ayrılan CEO’nun maudlin konuşması herkesi duygulandırdı.)
  18. He was feeling maudlin about his childhood memories. (Çocukluk anılarına dair maudlin hissediyordu.)
  19. The maudlin play made her cry throughout the whole performance. (O

ynen maudlin oyun, tüm performans boyunca onu ağlattı.)
20. He tried to hide his maudlin emotions but couldn’t hold back the tears. (Maudlin duygularını gizlemeye çalıştı ama gözyaşlarını tutamadı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.