Cowardice İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Cowardice Nedir?
Cowardice, korkaklık anlamına gelir. Bir kişinin korkaklık göstermesi veya zayıf bir şekilde hareket etmesi durumunu ifade eder.
Örnek Cümleler:
- He showed cowardice when he refused to speak up against the bullies. (O, zorbalara karşı konuşmak için cesaretini kaybederek korkaklık gösterdi.)
- Cowardice is not a desirable trait in a leader. (Liderde korkaklık istenmeyen bir özelliktir.)
- Don’t let cowardice hold you back from taking risks and achieving your goals. (Korkaklık, risk almaktan ve hedeflerinize ulaşmaktan vazgeçirmesine izin vermeyin.)
- The soldier was accused of cowardice for abandoning his post during the battle. (Asker, savaş sırasında görev yerini terk ettiği için korkaklıkla suçlandı.)
- It takes courage to face your fears and overcome cowardice. (Korkularınızla yüzleşmek ve korkaklığı yenmek cesaret gerektirir.)
- The cowardice of the defendant was evident in his refusal to take responsibility for his actions. (Davacının korkaklığı, eylemlerinden sorumlu olmayı reddetmesiyle açıkça ortaya çıktı.)
- Cowardice is often the result of low self-esteem and lack of confidence. (Korkaklık genellikle düşük özsaygı ve özgüven eksikliğinin bir sonucudur.)
- It is better to face your problems head-on than to succumb to cowardice and avoid them. (Sorunlarla yüzleşmek ve kaçmak yerine korkaklığa yenik düşmek daha iyidir.)
- The team captain was criticized for his cowardice in not standing up for his teammates. (Takım kaptanı, takım arkadaşlarına sahip çıkmadaki korkaklığı nedeniyle eleştirildi.)
- Cowardice is often the easy way out, but it rarely leads to true happiness. (Korkaklık genellikle kolay çözüm gibi görünse de, nadiren gerçek mutluluğa yol açar.)
- The hero’s bravery stood in stark contrast to the villain’s cowardice. (Kahramanın cesareti, kötünün korkaklığıyla keskin bir tezat oluşturdu.)
- She overcame her cowardice and spoke out against the injustice she saw. (Korkaklığını yenerek gördüğü haksızlığa karşı konuştu.)
- Cowardice is not just about fear, but also about a lack of determination and resilience. (Korkaklık sadece korkuyla ilgili değildir, aynı zamanda kararlılık ve direnç eksikliğiyle de ilgilidir.)
- The soldier was awarded a medal for his bravery in the face of his comrade’s cowardice. (Asker, silah arkadaşının korkaklığına karşı cesareti n
eden için bir madalya verildi.)
15. Cowardice can hold you back from achieving your full potential in life. (Korkaklık, hayatta tam potansiyelinize ulaşmanıza engel olabilir.)
- He regretted his cowardice in not standing up to his boss when he was unfairly treated. (Adaletsiz davranıldığında patronuna karşı durmayan korkaklığından pişman oldu.)
- Cowardice can be contagious, but so can bravery. (Korkaklık bulaşıcı olabilir, ancak cesaret de bulaşıcı olabilir.)
- The politician’s cowardice in avoiding difficult questions did not go unnoticed by the public. (Zor soruları kaçınarak korkaklık gösteren siyasetçinin halk tarafından fark edilmedi.)
- Overcoming cowardice can be a long and difficult process, but it is worth it in the end. (Korkaklığı yenmek uzun ve zorlu bir süreç olabilir, ancak sonunda buna değer.)
- Cowardice is not a permanent trait and can be overcome with practice and determination. (Korkaklık kalıcı bir özellik değildir ve pratik yaparak ve kararlılıkla üstesinden gelinebilir.)
Hemen Yorum Yaz