Mare İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mare İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mare

Mare, Türkçe dilinde dişi at anlamına gelir. Mare kelimesi genellikle atların yarıştırıldığı, yetiştirildiği, eğitildiği ve kullanıldığı durumlarda kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. My mare won the race yesterday. (Benim dişi atım dün yarışı kazandı.)
  2. The mare gave birth to a healthy foal. (Dişi at sağlıklı bir tay doğurdu.)
  3. I have been training my mare for the past six months. (Ben son altı aydır dişi atımı eğitiyorum.)
  4. The mare is a beautiful and strong animal. (Dişi at güzel ve güçlü bir hayvandır.)
  5. She bought a new mare to add to her collection of horses. (O, at koleksiyonuna eklemek için yeni bir dişi at satın aldı.)
  6. The mare was restless and refused to eat. (Dişi at huzursuzdu ve yemek yemeyi reddetti.)
  7. I rode my mare through the countryside. (Ben dişi atım ile kırsal kesimde gezintiye çıktım.)
  8. The mare’s coat was shiny and smooth. (Dişi atın tüyleri parlak ve pürüzsüzdü.)
  9. The mare’s eyes were bright and alert. (Dişi atın gözleri parlak ve dikkatliydi.)
  10. She prefers to ride a mare instead of a stallion. (O, aygır yerine dişi at binmeyi tercih eder.)
  11. The mare was pregnant and due to give birth soon. (Dişi at gebe ve yakında doğum yapacak.)
  12. The mare was trained to jump over obstacles. (Dişi at, engellerin üzerinden atlamak için eğitildi.)
  13. The mare’s mane was long and flowing in the wind. (Dişi atın yelesi rüzgarda uzun ve dalgalıydı.)
  14. She spent hours grooming her mare before the show. (O, şovdan önce dişi atını saatlerce temizledi.)
  15. The mare was a valuable addition to the breeding program. (Dişi at, üretim programına değerli bir katkı sağladı.)
  16. She rode her mare bareback through the fields. (O, dişi atı ile çıplak sırtta tarlalarda gezintiye çıktı.)
  17. The mare’s hooves were well-maintained and strong. (Dişi atın ayakları iyi bakımlı ve güçlüydü.)
  18. She loved the sound of her mare’s galloping hooves. (O, dişi atının koşarak çıkardığı sesi sevdi.)
  19. The mare was in foal with twins. (Dişi at ikiz taylarla gebe kalmıştı.)
  20. She was grateful to her mare for always taking good care of her. (O, dişi atının her zaman iyi bakımını yaptığı için minnettardı.)
  1. The mare’s rider fell off during the race. (Dişi atın binicisi yarış sırasında düştü.)
  2. She was surprised by how quickly her mare learned new tricks. (O, dişi atının yeni numaraları ne kadar hızlı öğrendiğine şaşırdı.)
  3. The mare’s muscles rippled under her sleek coat. (Dişi atın kasları, parlak tüylerinin altında dalgalanıyordu.)
  4. She decided to breed her mare with a champion stallion. (O, dişi atını bir şampiyon aygırla üretmeye karar verdi.)
  5. The mare had a gentle and docile temperament. (Dişi atın karakteri nazik ve uysaldı.)
  6. She rode her mare in the annual horse parade. (O, dişi atıyla yıllık at geçidine katıldı.)
  7. The mare’s eyes were the color of rich brown chocolate. (Dişi atın gözleri, zengin kahverengi çikolata rengindeydi.)
  8. She spent many hours each day caring for her mare’s needs. (O, dişi atının ihtiyaçlarına her gün birçok saat harcadı.)
  9. The mare was skittish and nervous around loud noises. (Dişi at, yüksek seslerden etkilendiği için huysuzdu.)
  10. She loved taking her mare for long rides in the countryside. (O, dişi atını uzun süreli kırsal gezintilerine çıkarmaktan keyif alırdı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.