Mare İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Mare
Mare, Türkçe dilinde dişi at anlamına gelir. Mare kelimesi genellikle atların yarıştırıldığı, yetiştirildiği, eğitildiği ve kullanıldığı durumlarda kullanılır.
Örnek cümleler:
- My mare won the race yesterday. (Benim dişi atım dün yarışı kazandı.)
- The mare gave birth to a healthy foal. (Dişi at sağlıklı bir tay doğurdu.)
- I have been training my mare for the past six months. (Ben son altı aydır dişi atımı eğitiyorum.)
- The mare is a beautiful and strong animal. (Dişi at güzel ve güçlü bir hayvandır.)
- She bought a new mare to add to her collection of horses. (O, at koleksiyonuna eklemek için yeni bir dişi at satın aldı.)
- The mare was restless and refused to eat. (Dişi at huzursuzdu ve yemek yemeyi reddetti.)
- I rode my mare through the countryside. (Ben dişi atım ile kırsal kesimde gezintiye çıktım.)
- The mare’s coat was shiny and smooth. (Dişi atın tüyleri parlak ve pürüzsüzdü.)
- The mare’s eyes were bright and alert. (Dişi atın gözleri parlak ve dikkatliydi.)
- She prefers to ride a mare instead of a stallion. (O, aygır yerine dişi at binmeyi tercih eder.)
- The mare was pregnant and due to give birth soon. (Dişi at gebe ve yakında doğum yapacak.)
- The mare was trained to jump over obstacles. (Dişi at, engellerin üzerinden atlamak için eğitildi.)
- The mare’s mane was long and flowing in the wind. (Dişi atın yelesi rüzgarda uzun ve dalgalıydı.)
- She spent hours grooming her mare before the show. (O, şovdan önce dişi atını saatlerce temizledi.)
- The mare was a valuable addition to the breeding program. (Dişi at, üretim programına değerli bir katkı sağladı.)
- She rode her mare bareback through the fields. (O, dişi atı ile çıplak sırtta tarlalarda gezintiye çıktı.)
- The mare’s hooves were well-maintained and strong. (Dişi atın ayakları iyi bakımlı ve güçlüydü.)
- She loved the sound of her mare’s galloping hooves. (O, dişi atının koşarak çıkardığı sesi sevdi.)
- The mare was in foal with twins. (Dişi at ikiz taylarla gebe kalmıştı.)
- She was grateful to her mare for always taking good care of her. (O, dişi atının her zaman iyi bakımını yaptığı için minnettardı.)
- The mare’s rider fell off during the race. (Dişi atın binicisi yarış sırasında düştü.)
- She was surprised by how quickly her mare learned new tricks. (O, dişi atının yeni numaraları ne kadar hızlı öğrendiğine şaşırdı.)
- The mare’s muscles rippled under her sleek coat. (Dişi atın kasları, parlak tüylerinin altında dalgalanıyordu.)
- She decided to breed her mare with a champion stallion. (O, dişi atını bir şampiyon aygırla üretmeye karar verdi.)
- The mare had a gentle and docile temperament. (Dişi atın karakteri nazik ve uysaldı.)
- She rode her mare in the annual horse parade. (O, dişi atıyla yıllık at geçidine katıldı.)
- The mare’s eyes were the color of rich brown chocolate. (Dişi atın gözleri, zengin kahverengi çikolata rengindeydi.)
- She spent many hours each day caring for her mare’s needs. (O, dişi atının ihtiyaçlarına her gün birçok saat harcadı.)
- The mare was skittish and nervous around loud noises. (Dişi at, yüksek seslerden etkilendiği için huysuzdu.)
- She loved taking her mare for long rides in the countryside. (O, dişi atını uzun süreli kırsal gezintilerine çıkarmaktan keyif alırdı.)
Hemen Yorum Yaz