Manner İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Manner Kelimesinin Anlamı:
“Manner” kelimesi, bir eylemin yapıldığı şekli veya tarzını ifade eder. Aynı zamanda, bir kişinin davranış biçimini, etiketini ve nezaketini de ifade edebilir.
Örnek cümleler:
- She always behaves in a mannerly way. (O her zaman nezaketli bir şekilde davranır.)
- The company conducted itself in a professional manner during the meeting. (Şirket toplantı sırasında profesyonel bir şekilde hareket etti.)
- He spoke in a courteous manner to his colleagues. (Meslektaşlarına nezaketli bir şekilde konuştu.)
- The manner in which she told the news was insensitive. (Haberleri verme şekli duyarsızdı.)
- You need to adjust your manner of communication with your boss. (Patronunuzla iletişim kurma şeklinizi ayarlamanız gerekiyor.)
- She conducted herself in a dignified manner throughout the ceremony. (Tören boyunca kendisini saygın bir şekilde davrandı.)
- The police officer handled the situation in a professional manner. (Polis memuru durumu profesyonel bir şekilde ele aldı.)
- The waiter served us in a friendly manner. (Garson bize dostane bir şekilde hizmet etti.)
- His rude manner caused offense to everyone in the room. (Kaba davranışları odadaki herkesi kızdırdı.)
- The coach spoke to the team in an encouraging manner. (Antrenör takıma teşvik edici bir şekilde konuştu.)
- She always dresses in a fashionable manner. (O her zaman modaya uygun bir şekilde giyinir.)
- The teacher praised the student in a constructive manner. (Öğretmen öğrenciyi yapıcı bir şekilde övdü.)
- The manager handled the customer’s complaint in a professional manner. (Yönetici müşterinin şikayetini profesyonel bir şekilde ele aldı.)
- He always speaks in a gentle manner to his children. (Çocuklarına her zaman nazik bir şekilde konuşur.)
- She presented her arguments in a logical manner. (Argümanlarını mantıklı bir şekilde sunmuştur.)
- The artist expressed his emotions in a unique manner. (Sanatçı duygularını benzersiz bir şekilde ifade etti.)
- He always greets his guests in a warm manner. (Konuklarını her zaman sıcak bir şekilde karşılar.)
- The dancer moved in a graceful manner. (Dansçı zarif bir şekilde hareket etti.)
- She handled the difficult situation in a calm manner. (Zor durumu sakin bir şekilde ele aldı.)
- He always behaves in a gentlemanly manner. (O her zaman centilmen bir şekilde davranır.)
- The company’s employees are trained to handle customers in a polite manner. (Şirketin çalışanları müşterilere nazik bir şekilde hizmet vermek için eğitilirler.)
- The chef presented the food in an artistic manner. (Şef yemeği sanatsal bir şekilde sunmuştur.)
- The athlete behaved in a sportsmanlike manner during the competition. (Sporcu yarışma sırasında sporcu gibi davrandı.)
- The children were taught to use cutlery in a proper manner. (Çocuklara doğru bir şekilde çatal-bıçak kullanmayı öğretildi.)
- The lawyer presented her case in a convincing manner. (Avukat davasını ikna edici bir şekilde sundu.)
- The teacher corrected the student’s mistakes in a gentle manner. (Öğretmen öğrencinin hatalarını nazik bir şekilde düzeltti.)
- The speaker addressed the audience in a confident manner. (Konuşmacı izleyicilere kendinden emin bir şekilde hitap etti.)
- The company’s dress code requires employees to dress in a businesslike manner. (Şirketin kıyafet kodu çalışanların işe uygun bir şekilde giyinmesini gerektirir.)
- She expressed her gratitude in a heartfelt manner. (O minnettarlığını içten bir şekilde ifade etti.)
- The tour guide provided information in a knowledgeable manner. (Tur rehberi bilgili bir şekilde bilgi verdi.)
Not: Cümlelerdeki “manner” kelimesi yerine bazen “way” kelimesi de kullanılabilir, ancak “manner” kelimesi daha resmi ve nezaket ifade etme amacıyla kullanılır.
Hemen Yorum Yaz