Make A Point İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Make A Point İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Make a Point

Türkçe Anlamı: Bir fikri açıkça ifade etmek, bir konuda bir görüş beyan etmek.

1. He always tries to make a point in every conversation. (Her konuşmada bir fikir beyan etmeye çalışır.)
2. It’s important to make a point during a job interview. (İş görüşmesinde bir fikir beyan etmek önemlidir.)
3. She made a good point about the benefits of exercising. (Egzersizin faydaları konusunda iyi bir fikir beyan etti.)
4. He made a valid point about the current political situation. (Mevcut siyasi durum hakkında geçerli bir fikir beyan etti.)
5. Let me make a point before you interrupt me. (Beni kesmeden önce bir fikir beyan edeyim.)
6. The speaker made an interesting point about the future of technology. (Konuşmacı, teknolojinin geleceği hakkında ilginç bir fikir beyan etti.)
7. She made a strong point about the importance of education. (Eğitimin önemi konusunda güçlü bir fikir beyan etti.)
8. I’m going to make a point about the need for more environmentally-friendly practices. (Daha çevre dostu uygulamaların gerekliliği konusunda bir fikir beyan edeceğim.)
9. He made a convincing point about the benefits of eating healthy. (Sağlıklı beslenmenin faydaları konusunda ikna edici bir fikir beyan etti.)
10. She made an emotional point about the impact of poverty on children. (Çocuklar üzerinde yoksulluğun etkisi hakkında duygusal bir fikir beyan etti.)
11. Let me make one final point before we move on to the next topic. (Sonraki konuya geçmeden önce bir final fikri beyan edeyim.)
12. He made an insightful point about the cultural differences between East and West. (Doğu ve Batı arasındaki kültürel farklar hakkında anlamlı bir fikir beyan etti.)
13. She made a controversial point about the effects of social media on mental health. (Sosyal medyanın mental sağlık üzerindeki etkileri hakkında tartışmalı bir fikir beyan etti.)
14. He made an astute point about the importance of understanding one’s own biases. (Kendi önyargılarını anlamanın önemi konusunda zeki bir fikir beyan etti.)
15. Let me make a point about the dangers of distracted driving. (Dikkatsiz araba kullanmanın tehlikeleri hakkında bir fikir beyan edeyim.)
16. She made a humorous point about the absurdity of some fashion trends. (Bazı moda trendlerinin saçmal

ığı hakkında esprili bir fikir beyan etti.)
17. He made an inspiring point about the power of perseverance. (Azmin gücü konusunda ilham verici bir fikir beyan etti.)

18. She made a critical point about the need for better access to healthcare. (Sağlık hizmetlerine daha iyi erişim gerekliliği hakkında eleştirel bir fikir beyan etti.)
19. He made a profound point about the importance of self-reflection. (Öz-refleksiyonun önemi konusunda derin bir fikir beyan etti.)
20. Let me make one more point about the benefits of learning a second language. (İkinci bir dil öğrenmenin faydaları hakkında bir fikir beyan etmeme izin verin.)