Make A Decision İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Make A Decision İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Make a Decision (Bir Karar Vermek)

Make a decision kelimesi bir seçim yapma eylemini ifade eder. Aşağıda, make a decision ifadesinin kullanımına örnekler verilmiştir:

1. After much thought, I finally made a decision about where to go on vacation. (Düşünme sürecinden sonra nihayet tatil için nereye gitmek gerektiği konusunda bir karar verdim.)

2. We need to make a decision about whether or not to invest in the new project. (Yeni projeye yatırım yapılıp yapılmayacağı konusunda bir karar vermemiz gerekiyor.)

3. It’s time to make a decision about your career path. (Kariyer yolunuz hakkında bir karar verme zamanı geldi.)

4. She made a decision to quit her job and start her own business. (Kendi işini kurmak için işinden ayrılma kararı aldı.)

5. The committee is still trying to make a decision about the best candidate for the job. (Komite hala iş için en iyi adayı seçmeye çalışıyor.)

6. The government needs to make a decision about how to handle the current economic crisis. (Hükümet, mevcut ekonomik krizi nasıl yöneteceği konusunda bir karar vermesi gerekiyor.)

7. The company’s CEO made a decision to merge with a larger corporation. (Şirketin CEO’su, daha büyük bir şirketle birleşme kararı aldı.)

8. We need to make a decision about which restaurant to go to for dinner. (Akşam yemeği için hangi restorana gideceğimize karar vermemiz gerekiyor.)

9. The board of directors made a decision to increase the company’s advertising budget. (Yönetim kurulu, şirketin reklam bütçesini artırmaya karar verdi.)

10. The coach made a decision to bench the star player for the next game. (Antrenör, bir sonraki oyunda yıldız oyuncuyu yedek kulübesine çekmeye karar verdi.)

11. It’s time to make a decision about whether or not to buy a new car. (Yeni bir araba alıp almayacağınıza karar verme zamanı geldi.)

12. The committee made a decision to reject the proposal. (Komite, teklifi reddetmeye karar verdi.)

13. The teacher made a decision to give the students an extra day to complete the assignment. (Öğretmen, öğrencilere ödevi tamamlamak için bir gün daha verme kararı aldı.)

14. The couple made a decision to get married in the fall. (Çift, sonbaharda evlenmeye karar verdi.)

15. The city council made a decision to increase property taxes to fund new schools. (Belediye meclisi, yeni okullar için fon sağlamak için mülk vergilerini artırmaya karar verdi.)

16. The jury made a decision to acquit the defendant of all charges. (Jüri, sanığı tüm suçlamalardan aklamaya karar verdi.)

17. The company made a decision to expand into international markets. (Şirket, ul

uslararası pazarlara açılmaya karar verdi.)

18. The family made a decision to adopt a child from a foreign country. (Aile, yabancı bir ülkeden bir çocuk evlat edinmeye karar verdi.)

19. The committee is having a difficult time making a decision about the best course of action. (Komite, en iyi eylem planı konusunda karar vermekte zorlanıyor.)

20. The manager made a decision to give the employee a promotion and a raise. (Yönetici, çalışana terfi ve zam kararı aldı.)