Maim İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Maim İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Maim

Maim kelimesi Türkçe’de “sakatlamak, yaralamak” anlamına gelir. Bu kelime çoğunlukla hayvanlar veya insanlar için kullanılır.

Örnek cümleler:

1. The explosion maimed many people. (Patlama birçok insanı sakatladı.)
2. The hunter accidentally maimed the deer. (Avcı kazara geyiği yaraladı.)
3. The car accident maimed the driver’s leg. (Araba kazası sürücünün bacağını sakatladı.)
4. The dog was maimed in a fight with another dog. (Köpek başka bir köpek ile kavgada sakatlandı.)
5. The soldier was maimed in combat. (Asker çatışmada sakatlandı.)
6. The knife maimed the chef’s hand. (Bıçak aşçının elini sakatladı.)
7. The factory accident maimed several workers. (Fabrika kazası birkaç işçiyi sakatladı.)
8. The horse was maimed after getting caught in barbed wire. (At dikenli telde yakalandıktan sonra sakatlandı.)
9. The explosion maimed the building, leaving it unstable. (Patlama binayı sakatladı ve onu istikrarsız hale getirdi.)
10. The attack maimed the victim for life. (Saldırı kurbanı ömür boyu sakatlandı.)
11. The explosion maimed many innocent bystanders. (Patlama birçok masum görgü tanığını sakatladı.)
12. The fall from the ladder maimed the worker’s back. (Merdivenden düşmek işçinin sırtını sakatlattı.)
13. The bomb maimed the entire city. (Bombalar şehrin tamamını sakatladı.)
14. The plane crash maimed several passengers. (Uçak kazası birkaç yolcuyu sakatlattı.)
15. The fireworks maimed a young boy’s hand. (Havai fişekler küçük bir çocuğun elini sakatlattı.)
16. The dog attacked and maimed the neighbor’s cat. (Köpek komşunun kedisi saldırdı ve onu sakatlattı.)
17. The bomb maimed the historic monument. (Bombalar tarihi anıtı sakatlattı.)
18. The construction accident maimed a worker’s leg. (İnşaat kazası bir işçinin bacağını sakatlattı.)
19. The car accident maimed the entire family. (Araba kazası tüm aileyi sakatlattı.)
20. The landmine maimed the soldier’s foot. (Mayın askerin ayağını sakatlattı.)

Some additional examples:

1. The reckless driving maimed the pedestrian for life. (Dikkatsiz araç kullanımı yayayı ömür boyu sakat bıraktı.)
2. The grenade explosion maimed the soldier’s arm. (El bombası patlaması askerin kolunu sakatladı.)
3. The vicious dog maimed the postman’s leg. (Kötü huylu köpek postacının bacağını sakatlattı.)
4. The wrestler accidentally maimed his opponent’s neck during the match. (Güreşçi maç sırasında rakibinin boynunu kazara sakatlattı.)
5. The gun accident maimed the child’s hand. (Silah kazası çocuğun elini sakatlattı.)
6. The bomb planted by terrorists maimed innocent civilians. (Teröristlerin yerleştirdiği bomba masum sivilleri sakatladı.)
7. The factory machinery maimed the worker’s fingers. (Fabrika makinesi işçinin parmaklarını sakatlattı.)
8. The bull maimed the matador during the bullfight. (Boğa, boğa güreşi sırasında matadoru sakatlattı.)
9. The explosion in the mine maimed several miners. (Madendeki patlama birkaç madenciyi sakatlattı.)
10. The knife fight maimed both of the participants. (Bıçak kavgası iki katılımcıyı da sakatlattı.)
11. The wild animal maimed the zookeeper’s hand. (Vahşi hayvan, hayvanat bahçesi görevlisinin elini sakatlattı.)
12. The fire maimed the building and left it uninhabitable. (Yangın binayı sakatlattı ve orada oturulamaz hale getirdi.)
13. The car crash maimed the driver’s face. (Araba kazası sürücünün yüzünü sakatlattı.)
14. The factory explosion maimed several employees. (Fabrika patlaması birkaç çalışanı sakatlattı.)
15. The sport accident maimed the athlete’s leg. (Spor kazası atletin bacağını sakatlattı.)
16. The explosion maimed the nearby houses. (Patlama çevredeki evleri sakatlattı.)
17. The stray dog maimed a child playing in the park. (Sokak köpeği, parkta oynayan bir çocuğu sakatlattı.)
18. The faulty machine maimed the worker’s arm. (Arızalı makine işçinin kolunu sakatlattı.)
19. The motorcycle accident maimed the rider’s back. (Motosiklet kazası sürücünün sırtını sakatlattı.)
20. The landmine maimed a farmer working in the field. (Mayın tarlada çalışan bir çiftçinin sakatlanmasına sebep oldu.)